26.03.2014 Çarşamba 07:57
Çocuklarının gemileri olduğunu söyleyen Binali Yıldırım, çocuklarımın dokunulmazlığı yok buyursunlar istediklerini yapsınlar, açıklamasıyla meydan okudu. AK Parti İzmir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Sizin veya oğlunuzun 30 gemisi var mı? Şeklindeki soruyu Yıldırım, "Çocuklarım denizcilikle uğraşıyor. Denizcilikle ilgili şirketim vardı. Siyasete girmeden önce denizcilikle uğraşıyordum. Siyasete girince bütün işlerimi çocuklarıma devir ettim. Çocuklarım, 14 yıldır denizcilikle ilgili çalışıyorlar. Uluslararası piyasada çalışıyorlar. Hiçbir kamu kuruluşu ile iş alışverişi ve ilişkileri yok. Kendilerine ait gemileri de işlettikleri gemileri de var. Çocuklarımın dokunulmazlığı yok buyursunlar istediklerini yapsınlar" diye yanıtladı. Ses kayıtlarına ilişkin ve işadamlarını koordine edip etmediğine yönelik bir soru üzerine Yıldırım, "Bunu kim söylüyor Cüneyt bey? 'İşadamları kendi aralarında konuşuyor sizin adınızı anıyor Binali bey' Ama siz akıllı birisiniz. Ben siyasetçiyim. 11 yıldır da 300 milyarlık yatırım yapan bakanlığın başındayım. Herkes benim hakkımda konuşur. Bana ait düzenlenen bir fezleke yok. Bir suçlama da söz konusu değil. Hiç kimse beni yolsuzluklarla bir araya getiremez" diye konuştu. "Twitter'de açılan korumalı linkin erişiminin engellenmesini istedim" Twitter'ı Siz mi kapattırdınız? Şeklindeki soruya Binali Yıldırım, "Twitter ile ilgili, kamu kuruluşuna TİB'e 650 civarında müracaat olmuş. Bu müracaatlardan birisi de 18 Mart'ta hakkımızda yapılan çok haksız ve suçlayıcı yayınlar. Suçlamalar karşısında suskun olmamı kimse benden beklemesin. Avukatıma vekalet verdim. Bu suçlamalarla ilgili Twitter'de açılan korumalı linkin içeriğinin kaldırılmasını veya erişiminin engellenmesini istedim. Mahkeme kararında isim Binali Yıldırım olunca, alınan kararın benim yüzümden alındığı olgusu oluştu. Biz hakkımızı aradık suç oldu. Sosyal medya sorumsuz medya olmaz. Bir şey gerçek hayatta suç ise, sanal alemde de suçtur. Twitter, Türkiye için de dünya için de önemli bir mecra. Türk makamlarının taleplerine, uyarılarına duyarsız kalmaları hiçbir adım atmamaları da bu ülkenin bir vatandaşı olarak benim kabul etmem mümkün değil. Hukuk uygulanırken asla çifte standart kabul edilemez" diye yanıt verdi. "Çocuklarımın işlettikleri gemiler var, kendilerine ait gemileride var" Sizin veya oğlunuzun 30 gemisi var mı? Şeklindeki soruyu Yıldırım, "Çocuklarım denizcilikle uğraşıyor. Denizcilikle ilgili şirketim vardı. Siyasete girmeden önce denizcilikle uğraşıyordum. Siyasete girince bütün işlerimi çocuklarıma devir ettim. Çocuklarım, 14 yıldır denizcilikle ilgili çalışıyorlar. Uluslararası piyasada çalışıyorlar. Hiçbir kamu kuruluşu ile iş alışverişi ve ilişkileri yok. Kendilerine ait gemileri de işlettikleri gemileri de var. Çocuklarımın dokunulmazlığı yok buyursunlar istediklerini yapsınlar" diye yanıtladı. "Hiç kimse beni yolsuzluklarla biraraya getiremez" Ses kayıtlarına ilişkin ve işadamlarını koordine edip etmediğine yönelik bir soru üzerine Yıldırım şöyle konuştu: "Bunu kim söylüyor Cüneyt bey? 'İşadamları kendi aralarında konuşuyor sizin adınızı anıyor Binali bey' Ama siz akıllı birisiniz. Ben siyasetçiyim. 11 yıldır da 300 milyarlık yatırım yapan bakanlığın başındayım. Herkes benim hakkımda konuşur. Benden duyacağınız şey önemlidir. Kimin benim hakkımda ne konuştuğunun önemi yok. Bunu engelleme şansım da yok. Hiçbir şekilde dedi, dediler, diyerek, bir hukuk tesis edilemez suçlama yapılamaz. Ben herhangi bir yanlış yaptıysam bu mahkemelere düşer. Bana ait düzenlenen bir fezleke yok. Bir suçlama da söz konusu değil. İktidar alternatifi olan, yarın iktidar olmak için mücadele veren bir Anamuhalefet partisi liderinin bütün Türkiye'nin gözü önünde beni bir suçluymuş gibi göstermesinin hukukla ilgisi yok. Gereken hukuki haklarımı da saklı tutuyorum. Hiç kimse endişe etmesin, hesap vere vere bugünlere geldim. Hiç kimse beni yolsuzluklarla bir araya getiremez." "Endişe duymuyorum ses kaydıda çıkabilir" Bir ses kaydınızın ortaya çıkmasından endişe ediyor musunuz? Yönündeki bir soruyu Yıldırım, "Hiçbir endişe duymuyorum. Ses kaydı da çıkabilir. Ne söylediysem her zaman arkasındayım. Teknoloji gelişiyor. Bir başkasının konuşmasını, bir başkasının konuşması gibi vermek bile mümkün. Olumsuz söylediğiniz şeyi olumluya çevirerek vermek mümkün. Teknoloji de her türlü şey mümkün. Biz istiyoruz ki sosyal medyanın, sanal mecranın, insanları linç etmek, mahkum etmek için değil. İnsanları aydınlatmak için kullanılsın. Ne kadara asılsız suçlamalara dönüşürse, toplumun bunlara vereceği kıymet de o kadar azalıyor. Nitekim geldiğimiz nokta budur. Yapılan ses kayıtları, kasetlerin hiçbir işe yaramadığı geçmişten de bugünden de görülmektedir" diye cevapladı. "İzmirlilere değil Başbakan'a hoşgeldiniz" dedim İzmir mitinginde, 'İzmir'e hoş geldiniz' sözlerini değerlendirmesi istenen Yıldırım şöyle konuştu: "Orada tam bir Bektaşi işi gibi oldu. Konuşmam sırasında sayın Başbakan kürsüye gelmek üzereydi. 'Sayın Başbakanım İzmir'e hoş geldiniz' dedim. Sayın başbakanım kısmını kestiler. CHP'liler bu bakan İzmirlilere, 'İzmir'e hoş geldiniz' dedi. Meydanı dolduranlar, 'İzmirli değildi taşımaydı' dedi. Bunlar ucuz siyaset."