Bebeğini kurtarmak isterken öldü

Almanya'da yürekleri yakan olayın detayları gelmeye devam ediyor.

11.03.2013 Pazartesi 11:59

Almanya'nın Backnang kentinde çıkan yangında 5 yeğenini kaybeden amca Seyfettin Soykan, anne Nazlı Özcan'ın 6 aylık bebeği Murat'ı kurtarmak isterken öldüğünü belirtti. Amca Seyfettin Soykan AA muhabirine yaptığı açıklamada, morga gittiklerinde anne Nazlı Özcan'ın, bebeği Murat'a sarılı halde olduğunu gördüklerini söyledi. Trajedi sonrası bitkin ve yorgun olduklarını ifade eden Seyfettin Soykan, "Ne yapacağımızı bilemiyoruz. Nereye baksak her tarafta acı var. Hastanedeki çocuğa nasıl yardımcı olacağız bilmiyoruz" dedi. Seyfettin Soykan, yangını gören alt kattaki eğlence merkezinin sahibi Yunanlı'nın kapıyı kırdığını ve annenin o esnada dışarı çıktığını, ancak daha sonra yavrularını kurtarmak için tekrar içeriye girdiğinde dumandan boğularak öldüğünü öğrendiklerini kaydetti. Gözyaşları içerisinde olayı anlatan Seyfettin Soykan, binanın çok eski olduğunu belirterek, "Elektrik tesisatında eski kablolar var, yenilenmemiş hiç. Binada sadece rötuş yapıldı. Çok zor durumdaki insanlar bu binada kalıyor. Sekiz çocukla ev bulması zor" diye konuştu. Amca Soykan, yangından kurtulan tek çocuk olan İbrahim Soykan'ın hastanede olduğunu ifade ederek, "Kızım, İbrahim ile cep telefonuyla görüşmüş. İbrahim kızıma 'Ben uyandım her yerden ateş çıkıyordu. Mutfakta musluğu açtım su dolsun ateş gelmesin diye' dediğini aktardı. Öte yandan polis, evdeki incelemelerine başladı. Özel ekipmanla yanan binayı inceleyen polisler, evin içerisinde detaylı araştırma yapıyor. Çevredeki Almanlar ve Freie Walldorf İlköğretim Okulu'ndan bir grup öğrenci de yanan evin yanına gelerek çiçek bıraktı. "KUNDAKLAMA DEĞİL" Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Almanya'daki yangın faciasıyla ilgili, ''Ortaya çıkan verilerde bir kundaklama emaresi gözükmediğine ilişkin açıklamalar var'' dedi. Bozdağ, makamında Somali'ye bağlı özerk Somaliland Cumhurbaşkanı Ahmet Muhammed Silanyo ve beraberindeki heyetle görüştü. Basına kapalı gerçekleşen görüşme sonrasında Bozdağ, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Bozdağ, Almanya'daki yangın faciasının bir kundaklama olup olmadığı yönündeki soru üzerine, daha önceki olaylardan dolayı Türkiye kamuoyunda yeni bir ırkçı saldırı olup olmadığı yönünde tedirginlik meydana geldiğini hatırlattı. ''Şu ana kadar ortaya çıkan verilerde bir kundaklama emaresi gözükmediğine ilişkin açıklamalar var'' ifadesini kullanan Bozdağ, şöyle devam etti: ''Temenni ediyoruz ki böylesi bir saldırı neticesi bu facia meydana gelmemiş olsun. Tabi bunun için de soruşturmayı yürüten gerek savcılık makamının gerekse polis teşkilatının bütün ihtimalleri göz önünde bulundurarak soruşturma yürütmesinde fayda vardır. Hiçbir ihtimali dışlamamalıdır. Sorulması gereken herhangi bir soruyu sormamazlık etmemeli, cevabını aramamazlık etmemeli, bütün cevapları herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak açıklık ve netlikte ortaya koymalıdır.'' Olayın duyulmasıyla Berlin Büyükelçisi'nin, Stuttgart Konsolosu'nun ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı uzmanlarının gelişmeleri yakın takibe aldıklarını belirten Bozdağ, yetkililerin hayatını kaybeden vatandaşların cenaze ve yakınlarıyla yakından ilgilendiklerini bildirdi. Bozdağ, cenazelerle ilgili otopsi çalışmasının devam ettiğini hatırlatarak, ''Cenazelerin büyük bir ihtimalle Türkiye'de defni yönünde bir sonuç ortaya çıkabilir diye düşünüyoruz. Ailelerin o yönde bir eğilimi olduğunu arkadaşlar söylediler. Ama henüz netleşmiş bir karar yok. Türkiye'de defni ihtimali daha yüksek'' dedi. Eyalet Başbakanı ve İçişleri Bakanı'nın olay sonrasında hassasiyet gösterdiklerini ve incelemelerde bulunduklarını ifade eden Bozdağ, ''Merkezi hükümet de sayın Büyükelçimizi arayarak başsağlığı dileklerini, üzüntülerine dile getirdiler ve bu konudaki incelemeleri hassasiyetle takip edeceklerini ifade ettiler'' diye konuştu. Türkiye olarak konuyla ilgili çalışmaları yakından takip ettiklerini ilgili makamlara bildirdiklerini kaydeden Bozdağ, şunları söyledi: ''Herhangi bir ihtimali dışlamaksızın bütün ihtimalleri kapsayan bir soruşturmanın yürütülmesi gerektiğini, gerçek ne ise bunun herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak açıklıkta ve netlikte kısa süre içerisinde ortaya konulmasının son derece önemli olduğunu, Türk toplumunun bundan önce yaşadığı hadiseler nedeniyle bu konuda insanlar arasında farklı kabuller ortaya çıkabileceğini, bunu önlemek için de soruşturmanın sağlıklı, doğru yürütülmesinin önemli olduğunu ifade ettik. Bunun bir ırkçı saldırı sonucu meydana gelen hadise olmamasına ilişkin temennimizi de ilettik. Şu anda çalışmalar devam ediyor.''