19.04.2014 Cumartesi 11:46
Okan Bayülgen Zorlu Center PSM'de 'Şehir Sahnesi' etkinlikleri kapsamında hayranlarıyla buluştu. Etkinliğe katılanlarını sorularını yanıtlayan Bayülgen medyadan özel hayatına, tiyatrodan sinemaya çeşitli konularda açıklamalar yaptı. RECEP İVEDİK'E GERİZEKALI GÖNDERMESİ Akşam gazetesinde yer alan habere göre; Bayülgen, kendisine "Şahan Gökbakar'ın 'Recep İvedik' serisinden daha doğrusu 'ayı adam' formatından çıkıp keyif verici şeyler yapmalı" dediğinin hatırlatılması üzerine gerizekalı göndermesinde bulundu. İşte tartışma yaratan açıklamalarında başlıklar: "Ben programımda böyle filmlerle ilgili beyanlarda bulunuyorum ama röportajımda kimseden söz etmek istemem. Umurumda değil! Ama programımda sinemacılar geliyor, insanların yönelimleri konuşuluyor. Tabii ki orada her ürünü doğru şekilde ele almalıyız. Bu projeyi de konuşmak zorundayız. 'Celal ile Ceren'i izlemedim ama diğer seriden düşündüğümüzde genç grup için güzel bir tercih oluyor. Herkesin asgaride birleşeceği bir şey oluyor, o kadar da gerizekalı oluyor! Herkesin asgari müşterekte birleştiği şey en gerizekalı şeydir." Televizyona çıkıp da "Ben size hizmet yapıyorum" diyen yalancıdır! Amacımız programları yapıp para kazanmak. Sabah programında kayısı yiyen sizin sağlığınızı düşünmüyor. "TV BİR APTALLIKTIR" Televizyonu kapatıp radyodan bir şeyler dinlerseniz öğreniyorsunuz. Ben eğitici program yapmıyorum. TV ve işitsel şey en aptalça şey. Profosöre de normal bir insana da aynı konuda yayını yapyor. TV'ciler davetsiz girer eve, diğer her şey için bilet alırsınız, o yüzden çok mühim insanlar değiller. Mesut Yar da sistemi değiştiremeyecek. TV bir aptallıktır, her şey TV'nin dışındadır. Kendimizi geliştirecek şey yaptığımız eserler olabilir, bir şarkı da yaparsan olur bu. Kendinizi gerçekleştireceğiniz şeyler TV izlerken olmayacaktır. Ama TV'de haberciliği önemsiyorum. O konuda değerli kişiler var. "UYUŞTURUCU KULLANMIYORUM" TV'ye çıkan her şeyden, herkesten etkileniyoruz. Birilerini etkilemek normal ama bu etkinin kötü bir şey olmamasına çalışırım. Hani ben birilerinin gözünde Gezi döneğiyim ya birilerinin gözünde, orada da etkimi sınırlamaya çalıştım daha doğrusu kışkırtma amacına girmedim. Hani beni orada da daha çok sevsinler, daha çok tweet atsınlar diye kışkırtma tribine girmedim. Burada tabi sorumluluğunuz var TV'ye çıkan herkes gibi. Mesela ben uyuşturucu kullanamıyorum. Herkes kullanıyor. Sigara içiyorum, ona da laf ediyorlar. Kullanamıyorum, herkes kullanıyor ben kullanamıyorum, ona da laf ediyorlar. Şarkıcı olsan kullanırsın. Ama TV'de kullanırsan eyvah adamlar geldi. Onun için kendime mukayyet olmak zorundayım. Sonuçta TV'ye, çocuklar da bakıyor, herkes bakıyor, bütün dünyada da böyledir! Çok ilginç bir tip değilim, herhangi bir sapıklığım yok! Uyuşturucu kullanamıyorum. Herkes kullanıyor. Sigara içiyorum, ona da laf ediyorlar. Televizyonda olduğum için kendime mukayyet olmak zorundayım. Sonuçta TV'ye çocuklar da bakıyor, herkes bakıyor. Çocukları TV karşısında bırakmamak lazım, çok tehlikeli. "BİR DİZİ MANYAKLIĞI SÖZ KONUSU" Dizileri hiç sevmiyorum. Dizilerden söz açılınca çıldırıyorum. Bir tek 'Seksenler' dizisini izliyorum. Akşamüstleri bazen denk geliyorum, bayılıyorum. Çok iyi yazarlık ve oyunculuk... Benim programın geç saatte yayınlanıyor çünkü saat 21.00-22.00 civarı her yerde diziler var. Bir dizi manyaklığı söz konusu! Herkesin dizisi var. Bir de 'Kurt Seyit'te dinlediğim müzi Çaykovski'den" diye bilgili, görgülü değerlendirmeler olmuyor mu! 'Muhteşem Yüzyıl'ı izleyince millet politikleşiyor! 'Cumhurbaşkanı kim olacak?' filan. Orada bir kavga çıkıyor, siyasette holiganca yapıldığı için biz o saatlerde life style programlar yapıyoruz. Normal insandan sanatçı olmuyor. Sanat konusunda üreten insanlar, aykırı insanlardır. "Bütün sanatçılar ahlaksızdır" derken, sanatçıysan sistemin dayattığını ahlak anlayışı reddedersin. Ve bu konularda sorular soranlar ve bunu yapanlar gece gezer, kendi ahlak anlayışına göre yaşar. En iyi fotoğrafı, en iyi oyunculuğu, "Bak ne ahlaksız kişi" dedikleri çeker, yapar. Kişisel gelişimle ilgili yapılan işleri samimi bulmuyorum, ticari buluyorum. Kişisel gelişim kitabı yazanlar çıkarcılar. Bu trend Amerikadan başladı. Ne yemek lazım falan... Çıkarcılar... Kişisel gelişim, ne geliştik len? Bir Balzac, Tolstoy oku o zaman gör! "TİYATRODA PARA YOK" Tiyatroda para yok! Çok üzülüyor tiyatrocular, çok sadomazoşist. Bunu biraz şımarıklık olarak görüyorum. Biri Danimarka kralı oluyor, biri hayalet, otoparkın girişine 'Hamlet' diye afiş asıyoruz ve sonra "Tiyatroya kimse gelmiyor" diyoruz. Aslında işi William Shakespeare yapmış. 'Hamlet'i oynayıp hava atıyorlar. Sonra da röportajlarında bunu anlatıyorlar. Bu delilik... Peki niye bu kadar ağlıyorsunuz? Oyuncular ağlıyor. Bende devlet konservatuarını bitirdim ama hiç böyle değildim. Shakespeare bunları görse acısından ağlardı. Okuldan bazı arkadaşlarım "Sen mesleğe ihanet ettin" diyor. Zeliha Berksoy bir kere bana "Niye bu işi yapıyorsun?" demedi.. Onu da yaparsın, bunu da... Dar kafa düşüncesiyle bir şey yapamazsın. Ben Devlet Tiyatrosu'nda da çalıştım, sinemada da, show programlarında da... Tiyatro yapan arkadaşların bazıları "Shakespeare'a hizmet ediyoruz" diyor... Böyle birşey yok! Ayrıca tiyatro bayrağını ben dalgalandırmıyorum. Tiyatroculardan bazılarını beğeniyorum, hiç ummadığım çok eğlendiriyor. 'Macbeth' modern yorumla da yapılabilir... Bir adam üzerine çarşaf attı diye kral oldum sanıyor, biz bunu yedik mi?