22.03.2014 Cumartesi 13:43
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Basın-hükümet ilişkileri, devlet kaynaklarıyla basın sektörünün, basın patronlarının ilişkilerinin çok sağlıklı bir zeminde olduğu söylenemez" dedi. Çiçek, Bahçeşehir Üniversitesinin Beşiktaş Yerleşkesi'nde düzenlenen Basın Konseyi Üyeler Genel Kurulu'nun açılışında yaptığı konuşmada, hak taleplerinin hukuk çerçevesinde yapılması gerektiğini vurguladı. Hukukun dışına çıkarak hak talep edildiğinde bir çok sıkıntı yaşandığını ifade eden Çiçek, elbette bu toplumun insanları, vatandaşları olarak herkesin uygulamalardan, çıkarılan yasalardan, yasalar doğru çıksa bile uygulamalardan şikayeti olacağını anlattı. Bu şikayeti de değişik formatta, değişik şekillerde gündemde tutabilmek için yeri gelip protesto, yeri gelip toplantı, gösteri yürüyüşü yapılacağını belirten Çiçek, sözlerine şöyle devam etti: "Yeri gelip demokratik bir kısım yol ve yöntemlerle o konunun farkındalığını ortaya koyabilmek bakımından bir çabanın, gayretin içinde olacağız. Demokratik ülkelerde olmaması gereken şey şudur: Ben bu hakları talep ederim ama bu haklar yerine getirilmezse, bana bu özgürlük verilmezse ben bunu C4 patlayıcıya bağlarım, olmazsa burayı yıkarım, yakarım, burada yangın çıkarırım, burada silah kullanırım gibi Türkiye'nin uzunca bir zaman yaşadığı ve bir türlü de yerli yerine oturtamadığı husus belki de budur. 'Benim özgürlüğüm var'... Elbette özgürlüğün var ama bu özgürlüğü elde edebilmek, daha ilerisini isteyebilmek, sence verilmediğini kabul ettiğin hakları talep etmek istiyorsan, burada dikkat edeceğimiz hususlar var." - "Basın özgürlüğü önemli" Sorunların anlaşılabilmesi ve doğru bir zeminde tartışılabilmesinin gerçeklerin ortaya konulabilmesi bakımından basın özgürlüğünün önemli olduğunu belirten Çiçek, öz eleştirinin basın için de önemine işaret ederek, bu konuda Basın Konseyi'nin önemli bir kuruluş olduğunu söyledi. Geçmişte hakkında yazılan bir yazıda iftira içeren ifadelere maruz kaldığını, bu yazıyı yazanların "Cemil Çiçek, Anavatan'ın muhafazakarlarındandı. Biz de başka tarafı tutuyorduk. Onun için böyle yazdık" demesine karşın yıllarca ailesinin ve kendisinin bunun sıkıntısını yaşadığını aktaran Çiçek, basında çıkan ifadelerin bu derece önemli olduğunu, bunun için basının da öz eleştiriye ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Basın ile hükümet arasındaki ilişkilere de değinen Çiçek, "Sadece yazılanlar, söylenenler bakımından değil, basının çok sağlıklı zeminde görev yaptığını söyleyemem. Çünkü basın-hükümet ilişkileri, devlet kaynaklarıyla basın sektörünün, basın patronlarının ilişkilerinin çok sağlıklı bir zeminde olduğu söylenemez. Dün de öyleydi bugün de böyle. Bunların da bir yerde ne kadar öz eleştiri yapılırsa diğer alanlardaki yanlışlıkların, sıkıntıların ortadan kaldırılabilmesi bakımından önemlidir diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı. Basın Konseyi'nin etik kurallarını belirlediğini ancak siyaset kurumunun aynı şeyi yapamadığını aktaran Çiçek, bu konuda bir eksiklik bulunduğunu ifade etti. Türkiye'de bir çok konuda epey eksiklerin olduğunu söyleyen Çiçek, "Epey sıkıntılarımız var ama cebir ve şiddete başvurmadan, bunu bir sorun çözme yöntemi kabul etmeden her şeyi tartışabilirsek, soğuk kanlı tartışabilirsek ve hele hele 31 Mart itibarıyla öz eleştiri yapabilirsek, bunu belli bir noktaya getirebiliriz" diye konuştu. - "Türkiye'nin nereye gitmesi gerektiğinin farkındayız" TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Türkiye'nin 2023 vizyonuna da dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Dünyada her sene Şeffaflık Örgütü, şeffaf yönetim açısından bir sıralama yapıyor. 2023'e girerken yolsuzluk ve benzeri hususlar bakımından ilk 10'a girecek bir hedef neden ortaya koymayalım? 65'ten 52'ye yükseldik diye seviniyoruz ama önümüzde 52 ülke var. Niye ben 5, 6, 7, 8, 10. olmayayım da biz 52'ye geldik bununla iktifa edelim. Böyle bir hedefi de hemen hemen hepimizin de koyması lazım. Basından bunu bekliyoruz. 2023'e geldiğinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne de Türk vatandaşlarına yakışan böyle bir gururu taşımaktır. Buna hepimizin bir yerden yardımcı olması lazım. Hepimize düşen görevler var. Bu konuları sadece bir siyaset tartışması değil, Türkiye'nin geleceği açısından son derece hayati önemli yaşamsal bir konu olduğunu, hepimizin kabul edip yaptığımız iş ne ise bu çerçevede yapmak, bu çerçevede birbirimize yardımcı olmak mecburiyetindeyiz. Bütün bu şeffaf yönetimin gerçekleşmesi bakımından basına önemli görevler düşüyor. İnanıyoruz ki, yaşadığımız sıkıntılar çektiğimiz zorluklar daha iyi bir Türkiye'nin kurulmasına yardımcı olacaktır. Ben karamsar, kötümser değilim, sıkıntılar var, zorluklar var ama en azından bugün bunun farkındayız, dünyanın nereye gittiğinin farkındayız, Türkiye'nin nereye gitmesi gerektiğinin farkındayız." Çiçek, Basın Konseyi'nin eski başkanı, CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi'ye, Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç'e ve konsey üyelerine de teşekkür etti. (Son)