10.02.2017 Cuma 23:25
Başbakan Binali Yıldırım, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Türkiye bugün 3 milyon civarında Suriyeli, Iraklı mülteciye ev sahipliği yapmaktadır ve bunu yaparken de doğrusu başka ülkelerden kayda değer bir destek almadan bunu başarmış durumdadır. Bunu da bütün dünya görmektedir, bilmektedir. Biz istiyoruz ki, bu bölgedeki sorunların sonlandırılmasında herkes üzerine düşen görevi yapsın, yük paylaşımında cimrilik göstermesin." dedi. Türkiye'nin mültecilere yaklaşımında asla cimri olmadığını, menfaat peşinde olmadığını vurgulayan Yıldırım, şöyle konuştu: "Biz insanlığımızın gereğini yaptık. Komşularımız ölümden canlarını kurtarmak için bize sığındı. Biz de kapımızı açtık, ekmeğimizi paylaştık. Biz bize yakışanı yaptık." Yıldırım, "Bugünlerde dile getirilen güvenli bölge, uçuşa yasak bölge konusunu da bu çerçevede değerlendirmek lazım. Onu, Amerikalı dostlarımızla görüşüyoruz. Oluşturulacak güvenli bölge, mültecilerin herhangi bir tehlike yaşamadan yerleşecekleri, hayatlarını sürdürecekleri, terörden arındırılmış bölgeler olmalı." şeklinde konuştu. "BM'nin esaslı bir reform ihtiyacı olduğu da bir gerçektir" Başbakan Yıldırım, güçlenen ekonomi, yürütülen aktif ve çok boyutlu dış politika ile Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) sistemine yaptığı katkılarda da son yıllarda kayda değer artışlar görüldüğünü belirterek, "Diğer yandan bu yeni sorunların çözümüne gerçekçi katkılarda bulunmak için BM'nin esaslı bir reform ihtiyacı olduğu da bir gerçektir. Türkiye, bu reform talebinin en kuvvetli savunucusu olan ülkelerden biridir. Dünyada yaşanan karışıklıklar, göçle mücadele ve bölgesel anlaşmazlıkların sona erdirilmesinde BM'nin daha etkin rol alması için böyle bir reformun kaçınılmaz olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Türkiye'nin birçok konuda Birleşmiş Milletler'in barış ve kardeşlik çabalarına katkı sağlamakta olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, "Eş başkanlığını yürüttüğümüz Arabuluculuk Dostlar Grubu, Medeniyetler İttifakı gibi inisiyatiflerde Türkiye etkin olarak yer almakta, uluslararası insani zirve toplantısını gerçekleştirmekte ve gelişmiş ülkelerle az gelişmiş ülkelerdeki bağların güçlendirilmesine çok büyük katkı sağlamaktadır." şeklinde konuştu. "Hassasiyetlerimizi Sayın Genel Sekreterle paylaştık" Başbakan Yıldırım, "İstanbul'un, temsil edilen Birleşmiş Milletler kuruluşlarının tek çatı altında toplanıp bir merkeze dönüştürülmesi konusunu da Türkiye olarak önemsiyoruz ve bu konuda düşüncelerimizi Sayın Genel Sekreterle paylaşma fırsatı bulduk." ifadelerini kullanarak, şöyle devam etti: "Ayrıca Suriye ve Irak'taki yaşanan gelişmeleri, DEAŞ'la mücadele konusunu, PKK, YPG ve PYD gibi terör örgütlerinin bölgedeki faaliyetlerini, ülkemizin bu konudaki hassasiyetlerini Sayın Genel Sekreterle paylaşma fırsatı bulduk ve bölgede kalıcı istikrarın sağlanması için yapılması gereken işler, atılması gereken adımlar konusunda da görüşlerimizi ifade etme fırsatı bulduk." "Ben Türk halkının ne kadar cömert olduğunu gördüm" BM Genel Sekreteri Guterres de toplantıda yaptığı açıklamada, "Ben Türk halkının ne kadar cömert olduğunu gördüm. Hem Suriye'den gelen kardeşlerine hem de başka ülkeden gelenlere sınırları açtılar, kalplerini, ülkelerini açtılar. Tabii ki bu cömertliğin mutlaka bir karşılığı olmalı. Bugün dünyada birçok ülke sınırlarını kapatıp, sorumluluktan kaçmakta." dedi. Guterres, Kıbrıs sorunu ile ilgili olarak da Ada'nın birleşebileceği konusunda umutlu olduğunu söyledi. Suriye'deki iç savaş Guterres, Türkiye'nin Astana'da yapılan Suriye konulu zirvede de önemli bir rol oynadığını anlattı. Suriye'de varılan ateşkesin başarılı olmasının önemli olacağının altını çizen Guterres, "Astana'da yapılanlardan sonra Cenevre'deki çalışmaların devam etmesi gerekiyordu. Türkiye bunun için de çalıştı. Cenevre daha çok siyasi bir çözüme ulaşılması için çabalamakta. Biz bu noktada yaptığı çalışmalardan dolayı Türkiye'ye çok teşekkür ediyoruz." diye konuştu.