12.11.2012 Pazartesi 16:53
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İçerden vuruyorlar, dışarıdan vuruyorlar ama biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ekonomi de demokratikleşmede dış politika da kendi politikalarımızla bağımsız, tarafsız, insanı ve barışı merkeze alan politikalarımızla kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü engelleyecek, yavaşlatacak, reformlarımızı kesintiye uğratacak hiçbir girişime, eyleme asla boyun eğmeyeceğiz'' dedi. Erdoğan, Rize'nin Kalkandere ilçesinde yapımı tamamlanan yatırımların toplu açılış töreninde konuştu. Kalkandere'de Şaban Cengiz Eğitim Kampüsü'nde yer alan pansiyon ve lojman binası, ilçe belediyesinin yeni hizmet binası, Çamlıhemşin'de lise, Çayeli'nde öğretmenevi ve akşam sanat okulu, Ardeşen'de Anadolu Öğretmen Lisesi ve spor salonu, 200 kişilik pansiyonun, Derepazarı'nda Günay Kıran Anaokulu ve Fındıklı Huzurevi, Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi'nin de resmi açılışını gerçekleştirdiklerini ifade eden Erdoğan, Bütün bu hizmetlerin Rize'ye, tüm hemşehrilerine hayırlı olmasını diledi. İsminin verildiği Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'nin yeni akademik yılı açılışını gerçekleştirdiklerini ve kendisine fahri doktora ünvanı tevdi edildiğini anımsatan Erdoğan, daha sonra da hayırsever kişi ve kurumlar aracılığıyla Rize'ye yapılacak eğitimle ilgili 3 yeni hizmetin protokol törenine katıldığını söyledi. Metin Kazancı tarafından Güneysu'da, TOBB tarafından Fındıklı'da birer Anadolu İmam Hatip Lisesi inşa edileceğini, Afrika'da yakalandığı bir hastalık sonucu genç yaşta hayatını kaybeden Ömer Halaç adına da işitme engelliler ilkokulu ve ortaokulu yapılacağını ifade eden Erdoğan, ''Bu hizmetlerin de şimdiden Rize'mize hayırlı olmasını diliyorum. Rize eğitim alt yapısı noktasında geçmişte çok büyük sorunlar yaşadı, bugün ise Allah'a hamd olsun Rize, ilkokulları, ortaokulları, Anadolu meslek, düz liseleriyle özellikle de her gün büyüyen üniversitesiyle Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin yıldız bir şehri olma yolunda emin adımlarla ilerliyor'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan, Rize'nin sadece eğitimde değil, her alanda yıllardır hasretini çektiği hizmetlerle, yatırımlarla buluştuğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: ''Biz Rize'nin ekmeğini yedik, suyunu içtik, havasını teneffüs ettik. Rize'ye bir vefa borcumuz var bunu ödemek için, Rize'ye mahcup olmamak, Rize'yi de mahcup etmemek için gece gündüz çalışıyor, hizmet üretiyoruz. Yalnızca Rize değil, bugün Türkiye'nin 81 vilayeti hızla değişiyor, yollarla, okullarla, barajlarla, konutlarla, organize sanayi bölgeleriyle, kamu ve özel sektör yatırımlarıyla Türkiye her gün büyüyor, her gün umudunu daha da çoğaltıyor. Burada sizlere nereden nereye geldiğimiz göstermek bakımından çok önemli bir örneği, müjdeyi açıklamak istiyorum. Biz, 10 yıl önce görevi devraldığımızda Merkez Bankası'nın kasasında 27.5 milyar dolar vardı, şu anda en son açıklanan rakamla Merkez Bankamızın döviz rezervi bir rekor kaydetti. Altın dahil şu anda, yaklaşığını veriyorum, 117 milyar dolara ulaştı. 27.5 milyar dolar nire, 117 milyar dolar nire.'' ''Dünya tarafından da dikkatle, takdirle izlenen bir büyüme performansı sergiliyoruz''- Başbakan Erdoğan, bir ülkenin ekonomi de güçlü olduğunu ispatlaması için Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini ortaya koyması gerektiğine işaret ederek, Yunanistan'ın kötü ekonomisini örnek gösterdi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''Komşunun hali nedir görüyorsunuz. Bu rakama şimdi ulaştık, bunu da yeterli bulmuyoruz, daha iyi konuma geleceğiz. Uluslararası Para Fonu'na 23.5 milyar dolar borcumuz vardı, Merkez Bankası'nda da onda da kimlerden iktidarı devraldık- DSP-MHP-ANAP üçlüsünden devraldık. IMF'ye 23.5 milyar dolar borç vardı, onlar borçlandı biz ödedik. Şimdi ne kadar borç var- 1.3 milyar dolar borç var, Nisan ayında bitiriyoruz. Şimdi biz IMF'ye borç veriyoruz, 5 milyar dolar kendilerine borç vereceğiz, teknik görüşmeleri yapılıyor. Hamd olsun bugünleri gördük, kiminle- Sizinle beraber gördük. Artık yere çok sağlam basıyoruz. Küresel ekonomik krizin ağır şekilde etkilediği ülkelerin tersine biz yere sağlam basıyor, tedbirli, temkinli ilerliyor, tüm dünya tarafından da dikkatle, takdirle izlenen bir büyüme performansı sergiliyoruz. En son bir kredi derecelendirme kuruluşu bu gerçeği geçte olsa teyit etti, Türkiye'nin kredi notunu yükseltti. Tüm dünyada ekonomisi gelişmiş ülkelerin dahi kredi notları düşürülürken, dondurulurken, Türkiye'nin kredi notu yükseltiliyor. Biz bunu yeterli görüyor muyuz- Hayır. Türkiye'nin kredi notunun daha fazla artırılması gerekiyor. Bu konuda bağımsız, tarafsız değerlendirmelerin yapılması gerektiğini her fırsatta ifade ediyorum. Biz gerek içerdeki hazımsızların gerek dışarıdaki karamsarların değerlendirmelerine kulak asmayacağız. İşte Fitch açıklamasını yapıyor, o günün sabahında ana muhalefet partisinin genel başkanı da bizim ekonomi çok kötü durumda olduğumuzu anlatıyor. Sabah kahvaltında ekonomistlerle o görüşmeyi yaparken, öğlen de Fitch kalkıyor Türkiye'nin 18 yıl aradan sonra kredi notunu BBB-'ye çıkartıyor ve Türkiye yatırım yapılabilir ülke olarak ilan ediliyor. İçerden vuruyorlar, dışarıdan vuruyorlar ama biz emin adımlarla yolumuza devam ediyoruz. Ekonomi de demokratikleşmede dış politika da kendi politikalarımızla bağımsız tarafsız, insanı ve barışı merkeze alan politikalarımızla kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye'nin kutlu yürüyüşünü engelleyecek, yavaşlatacak, reformlarımızı kesintiye uğratacak hiçbir girişime, eyleme asla boyun eğmeyeceğiz.''