22.01.2014 Çarşamba 18:51
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 14 Ocak 2014'deki TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, "kişilik haklarına saldırıda bulunduğu" gerekçesiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Başbakan Erdoğan'ın avukatları Ali Özkaya, Burhanettin Sevencan ve Muammer Cemaloğlu tarafından açılan davanın dilekçesinde, Kılıçdaroğlu'nun, konuşmasında, 17 Aralık'ta başlayan ve "yolsuzluk soruşturması iddiası adı altında jüristokrasi/yargı darbesi" yapmak isteyen kişi veya grupların hedefledikleri "algı yönetimini" desteklediği, kamuoyunun yanlış oluşmasına katkı sağladığı iddia edildi. Kılıçdaroğlu'nun, siyasi, hukuki, teknik eleştiri yapmak yerine, Başbakan Erdoğan'ın kişilik haklarını ihlal ettiği savunulan dilekçede, davalının, Başbakan Erdoğan için kullandığı, "baş çalan, yolsuzluk konusunda usta, dünyanın en zengin başbakanı, zalim, utanmaz, yüzsüz, rüşvet alan" gibi ifadelere yer verildi. Söz konusu konuşmanın eleştiri ve ifade özgürlüğü sınırların aştığı kaydedilen dilekçede, "Düşünce açıklaması adı altında yapılan fakat orantısız, kaba, incitici, onur kırıcı ve gerekli olmayan sözler içeren bu tür açıklama. kesinlikle düşünce açıklaması, ifade özgürlüğü veya siyasi eleştiri olarak kabul edilemez" değerlendirmesinde bulunuldu. Davalının, söz konusu konuşması ile açıkça hakaret etmeyi, aşağılamayı, Başbakan Erdoğan'ın kişilik haklarının toplum katında zedelenmesini, toplumun husumetine, hınç ve kinine maruz bırakılmasını amaçladığı savunulan dilekçede, siyasi eleştiri sınırını aşan bu söz ve değerlendirmelerin, bir siyasetçinin söyleyeceği sözler olarak kabul edilemeyeceği vurgulandı. "AĞIR KARŞILIĞI OLMALI" Kılıçdaroğlu hakkında, benzer konuşmalarından dolayı açılan davalara örnekler verilen dilekçede, şunlar kaydedildi: "Davalı, çirkin, kaba, onur kırıcı, suç isnadı içeren, iftira atan ve hakaret edici bir üslupta konuşmayı ilke edinmiştir. Dava açılıp tazminat ödemek zorunda kaldığı beyanları tekrar tekrar söyleyerek yeniden dava açılmasına sebebiyet vermektedir. Davalı, bu üslupla konuşmasının, siyaset kurumuna zarar verdiğini, ortamı ciddi manada gerdiğini görmeli ya da mahkemeler bu ağır, haksız tahrik ve tacizleri, iftira ve suç isnatlarını yüksek miktarlı tazminat davalarıyla durdurulmalıdır. Tazminat miktarının azlığı, davalının aynı üslupla konuşmasının yeni bir gerekçesini oluşturmaktadır. Davalı, en sert şekilde siyasi eleştiri yapabilir ancak iftira atıp, suç isnadında bulunamaz ve hakaret edemez. Artık davalının, bu üslupla konuşmasının ağır bir karşılığı olmalıdır." Davalının istediği zaman Başbakan Erdoğan'a hakaret etmesinin, iftira atmasının ve suç isnadında bulunmasının, takdir edilecek yüksek oranlı tazminat miktarları ile önlenmesi istenen dilekçede, Kılıçdaroğlu'nun 100 bin lira manevi tazminat ödemesi talep edildi.