24.05.2014 Cumartesi 18:23
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'daki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. Erdoğan'ın, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle basına kapalı gerçekleşen görüşmesi yaklaşık 1.5 saat sürdü. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Avrupalı Türk Demokratlar Birliğinin (UETD) kuruluşunun 10. yıl dönümü etkinliğinin yapıldığı Lanxess Arena Spor Salonu'na geldi ve vatandaşları selamladı. 18 bin kapasiteli salonu hınca hınç dolduran gurbetçiler Erdoğan'a sevgi gösterilerinde bulundu. İŞTE BAŞBAKAN'IN KONUŞMASINDAN SATIRBAŞLARI Üzerimdeki bir emaneti bir kez daha emanetin sahiplerine teslim etmek istiorum. Türkiye'nin sizlere selamı var. 76 milyon kardeşinizin sizlere selamı var. Sadece sizler gurttesiniz. Sizlerin özlemi ile yıllardır bizlerde gurbeti içimizde yaşıyoruz Üstad Necip Fazıl ne güzel anlatmış: Dağda dolaşırken yakma kandili, Fersiz gözlerimi dağlama gurbet! Ne söylemez , akan suların dili, Sessizlik içinde çağlama gurbet ! Titrek parmağınla tutup tığını, Alnıma işleme kırışığını Duvarda, emerek mum ışığını, Bir veremli rengi bağlama gurbet ! Gül büyütenlere mahsus hevesle, Renk renk dertlerimi gözümde besle ! Yalnız , annem gibi , o ılık sesle, İçimde dövünüp ağlama gurbet !..." (alkış sesleri koptu. Erdoğan'ın konuşması bölündü.) Sizler çok büyük çileler çektiniz. Çok büyük sıkıntıları maruz kaldınız. Şunu bilin ki millet olarak sizlere minnettarız. Millet olarka her birinizle iftiar ediyoruz. Bugün bir kez daha şahsım, milletim ve ülkem için sizelre gerçekten teşekkür ediyorum. Soma'dan 10 kişilik bir heyet ziyaretime gelmişti. Dertleştik. Onlarda madenciydi. Bu ziyaret sonrasında sayın Merkel ile telefonda konuştuk. Başta Merkel olmak üzere bütün Alman makamlarına teşekkür ediyorum. 301 şehidimizin ruhunu muazzez etsin. Bu elim kazada ki ihmalleri ortaya çıkaracak, bunun hesabını mutlaka soracağız. Hem adli hem idari bütün soruşturmalar devam ediyor. Ülkemizin içinde bu elim kazayı duyamayanlarda oldu. Bunlar azınlık olup bunlar buradan nemalanmaya çalıştılar. İllegaldi bunlar. Şişli'de Okmeydanı'nda illegal eylemlerde bulundular. Hemen buraya da sıçramış. Burada ki (Almanya'yı kastediyor) bir takım meyda kuruluşları Soma faciasını kendilerine ranta dönüştürmek üzere Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'na hakaret ediyor. Şahsımı cehenneme gönderiyor. Cehennemi nasıl biliyorsa! İşin manidar olan yanı şu, ülkemde ki bazı medya ile bunların koordine olması enteresandı. Türkiye'deki Gezi olaylarında, 17 Aralık ve 25 Aralık'ta hop uturup hop kalktınız. Benim Millet'im size gereken dersi 30 Mart'ta verdi. Demokrasiye, sandığa saygınız varsa Türk Milleti'nin verdiği kara da saygınız olacak. Benim ülkemin verdiği kararı biryerlerin onaylamasına ihtiyacımız yok. Yapmanın gereken Türk Milleti'nin sandıktan çıkardığı sonuca saygı duymanız gerekir. Kardeşlerim, bunlar benim maden ocaklarına giren kardeşlerime bidon kafalı, göbeğini kaşıyanlar dediler. Ben masada oturarak kömür ocağını tanımadım. Ben kömür ocağına indim ve derinliklerinde 4-5 kilometrede kömür çıkardım sonra da kardeşlerimde orada yemeğimizi yedik. Ama bunlar boğazın serin sularına bakarken demlenenlerden. Benim Bakan'ım da madene girip işçi kardeşlerimizle iftar yaptı. Biz burada şuanda hangi merasimi yaptık, hatimlerle Kuran'la Soma'yı andık. Ama onlar 2 kardeşimizi katlettiler. 2 polisimiz molotof ile yandı. Bu terör eylemlerine karşı ne yapacaktı bizim polisimiz gel yak mı diyecekti? Bunlar illegal örgütler. Toplumu terörize etmeye çalışan gruplar. Bunların görevi sürekli terör estirmek. Ama başaramayacaklar. Bu işte çözülecek. Şunu unutmayın kardeşlerim, birlikten kuvvet doğar. Bir olacağız, iri olacağız diri, olacağız. Referansımız Hukuk olacak. Entegrasyona devam edeceğiz. Ama bazı medya mensupları Almanya'da başka yerlere çektiler. Entegrasyon'da siz sorun çıkarmadınız bundan sonra da çıkartmayacaksınız. Ama asimilasyona hayır. Dinimizden, dilimizden taviz veremeyiz. 1914 yılında Osmanlı-Almanya savaşın tarafı oldu. Dedelerimiz çok zor şartlar altında savaştılar. Osmanlı Devleti'nin topraklarını savunduğu her yerde Almanya subayları vardı. Bu savaşın ardından Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. 1960'ta yeniden inşa edilen Almanya'ya Anadolu'dan Trakya'dan giden kardeşlerimizi görüyorum. Almanya'da 80 bin işletme açtılar. Ekonomide Almanya'ya katkınız oldu. Siyasette, bilimde, sporda öne çıkan birçok insanımız oldu. İkili ticaret hacmimiz 30 milyar avronun üzerine çıktı. G-20'de Almanya ile beraberiz. Türkiye dünyada en büyük ekonomiler arasında 17. sırada. Her yıl 4 milyon Alman turist Türkiye'yi tercih etti. Almanya'nın kalkınması için birlikte hareket etmeyi önemsiyoruz. 10 yıllar boyunca siyasi tercihlerimiz beklentilerimiz hep yok sayıldı. Kimliklerimizi değerlerimizi inançlaraımızı hep yok saydılar. Namaz kılıyor, oruç tutuyor dediler. Ne dediler işçisin sen hep işçiç kal, yoksulsun hep yoksul kal ediler. Başörtün var senden anca kapıcı olur dediler. Sen öğretmen avukat doktor olamazsın dediler. Parlamentoya giremezsin dediler. Parlamento'da ne dediler, atın şu kadını dışarı dediler. Sorunlarını dile getirme sorunların için mücadele verme dediler. 27 Mayıs günü Merhum Adnan Menderes'i idam ettiler. Hasan Polatkan unutulmuyor. Ama o kararlar unutuldu, kimse o kararları hatırlatmıyor. Ne zaman Anadolu'nun sesi yükselse darbe yaptılar. 3 Kasım 2002'de birkez daha milletin sesini yükseltmesi ile iktidara geldik. Demokrasi için,tüm yoksullar için samimi mücadele verdik. Darbe senaryoları hazırladılar hepsini altüst ettik. Terörle üzerimize geldiler, geri adım atmadık. Size Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz dediler. 3 milyarı bulan fidan ve ağaç ekimi ile rekor kıran bir hükümet var. 17 Aralık operasyonu ile üzerimize geldiler. Darbe hevesli olanlara seçimde milletim gereken cevabı verdiler. Karşımıza Pensilvanya çıktı, kendi ülkesine ihanet etti. Onlara izin vermedik. Zengin zümre alışmış millete tepeden bakmaya. Millete rota çizmeye alışmışlar. Biz bu millete tepeden bakan elitlere dur dedik. Bu ülkede bizde varız dedik. Samimiyetle hukuk demokrasi en önemlisi de kardeşlik dedik. Çözüm meselesini hamdolsun yoluna koyduk. Milletimin refahı için çok ciddi adımlar attık. Benim başörtülü kardeşim okuluna gidiyor. Türkiye'ye parmak sallayıp tepeden bakanlar var. Çıkarları zedeleniyor diye Türkiye'nin gelişmesini engellemeye çalışanlar var. İçeride söylediklerimi dışarıda ki kibir abidelerine de söylüyorum, Türkiye artık eski Türkiye değil. Köprünğün altından çok sular geçti. büyüme oranları ilk çeyrekte 0.8 Almanya. Bizim daha net açıklanmadı ama en az 4 olacak. Çalışıyoruz be. Durmak yok yola devam dedik çalışıyoruz. Bu coğrafya da bizde varız. Türkiye'nin IMF'ye borcumuz 23,5 milyar dolardı. Biz borcu ödedik ödedik sıfırladık. Merkez Bankası'nın kasasında 27,5 milyar dolar vardı. Şimdi 130 milyar dolar var. Faiz, \%63 devletin borçlanma faizi vardı. Şuan tek haneli rakamlara indi. İş bilenin, kılıç kuşananın. Gündemi belirlenen bir Türkiye yok, gündem belirleyen bir Türkiye var. Tükiye'yi artık kimse azarlayamaz. Kendisine hak göreni Tükiye'den yasaklayamaz. Dostlarımız bizden korkmasın. Barıştan demokrasiden insanca yaşama hedefimizden başka hedefimiz yok bizim. Kibir abideleri içeride ne söyliyorlarsa dışardakilerde aynısını söylüorlar. Türkiye'de basın özgürlüğü yok diyorlar. Polis öldürmek basın özgürlüğü müdür? Bekçi öldürmek,askere kurşun sıkmak,evrakta sahtecilik,cinayet şebekesi kurmak,terör örgütlerine üye olmak basın özgürlüğü müdür? Hepsinin belgesi var. Zamanı geldiğinde onlarıda gösteririz. TOBB Kongresi'nde anamuhalefet lideri karşımdaydı. Ona söyledim. Sen diktatör dediğin ülkede böyle konuşabilir misin? Alman'yada cehenneme git Erdoğan gibi ahlaktan yoksun manşetler belki yılda bir atılıyor. Ülkemizde hergün onlarcası atılıyor. Basın özgürlüğü olmasa o başlıklar nasıl atılır? İçeride ve dışarıda atılan manşetler bize istikamet, Türkiye'ye rota belirleyemeyecek. Mısır'da darbeye darbe diyemeyenlerin en azından Türkiye'de darbe girişimini iyi okumalarını istiyorum. Ey Batı, Mısır'da olanlar ile ilgili sesin niye çıkmıyor? Kardeşlerim özgürlük bu değil. Nefes alıp verdiğimiz sürece hak neredeyse biz oradayız. Biz yolumuza kararlılıkta devam edeceğiz. Tüm tuzakların üzerinde iki önemli tuzak vardır. Bir, millet, iki hakkın tuzağıdır. Irkçı cinayetlerinin, vicdanları yaralayan ayrımcılıkların panzehiri Türkiye olacaktır. Doğu ve Batı'nın kucaklaşmasının zemini Türkiye olacaktır. Hiçbir şeyin değişmesini istemeyenler, korumak istediklerini de kaybederler. Asla boynunuzu eğmeyeceksiniz. Asla yalnız kalmayacaksınız. Sayın Merkel ile görüşüyoruz çözüm yollarını arıyoruz. Konsolosluklarımız her an yanınızda olacaktır. Alman dilini çok iyi öğrenmenizi rica ediyorum. Evlatlarınızın Alman dilini çok iyi öğrenmelerini rica ediyorum. Kolay değil 50 yıl. Artık siz Alman vatandaşısınız. 10 Ağustos'ta ilk defa Türkiye'de halkın oylarıyla Cumhurbaşkanı seçilecek. Gecikme ile yurtdışında vatandaşlarımız oy kullanacak. Oy merkezlerine giderek oylarınızı kullanmanızı rica ediyorum. 31 Temmuz-3 Ağustos arasında oy kullanacaksınız. En kısa süre zarfında Cumhurbaşkanı adayımızı açıklayacağız. Halkın Cumhurbaşkanı'nı seçmesiyle bir milat olacak. Demokrasimiz ekonomimiz daha da büyüyecek. Benim bir işaretim var. (elini göstererek) Rabia. Bunun içinde ne var; Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Başka bir devlet yok. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, başka yok. Katılımcılar ile 'beraber yürüdük biz bu yollarda' şarkısı söyleniyor... Başbakan teşekkür ederek konuşmasına son verdi.