02.12.2013 Pazartesi 20:29
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, Başbakanlık Yeni Bina'da düzenlenen toplantı yaklaşık 7,5 saat sürdü. Toplantı sonrası Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sorular üzerine dershaneler konusuna değinen Bülent Arınç, cemaate bir hadisle göderme yaptı. "Ben bir Hadis-i Şerif'e çok önem veririm" diyerek bir hadis okuyan Arınç, fitne yaymayın, küçük bir konuyu bu kadar büyütmeyin mesajı verdi. İşte Arınç'ın o sözleri; "FİTNEYİ BÜYÜTMEDEN NE DOĞRUYSA ONU YAPACAKSINIZ" Ben bir Hadis-i Şerif'e çok önem veririm. 'Yakında büyük fitneler olacak, o fitnelerde ayakta duranlar yürüyenlerden, oturanlar da ayakta duranlardan daha hayırlıdır.' Hükümet sözcüsü olarak bunu yapmamış olayım. Bu benim Bülent Arınç olarak duyduğum ızdırabın sonucudur. Fitneyi büyütmeden ne doğruysa onu yapacaksınız. Bu sözüm kime. Önce kendimize kabul edelim ama her gün hükümeti hedef tahtasına oturtarak güzel insanların arasını açmaya çalışanlara buradan istirham ediyorum, fitnenin aleti olmayalım, ne siz ne de biz. Bu ateşin söndürülmesi için herkes elindeki bir bardak suyu döküversin. Şu andaki yayınları ben okumakta dinlemekte zorlanıyorum. 10 yıl önceki dosyaları açmanın, daha heybemizi açmadık, deve yükü heybemiz var demenin fitneyi büyütmekten başka sonucu yoktur. Ocak'ta yasayı çıkartıyoruz ve dönüşüm için de gerekli süreyi veriyoruz. Arınç'ın açıklamasının satır başları; Bugün sayın bakanımız dershaneler konusunu gündeme getirdi. Bugün bazı basın organları yoğun bir şekilde dershanelerin kapatılmasını gündeme getirdiler. Dershanelerin kapatılması diye bir konu sözkonusu değil. Bu ifade yanlışlıkla kullanılmışsa da düzeltmek lazım. Dershaneler hür teşebbüs sonucu kurulmuş, öğrencileri sınavlar için takviye eden kurumlardır. Anayasa, kanunlarımız bu tarz zorla kapatmalara karşıdır. Bu yüzden kapanmalarının da kelime olarak doğru olmadığını düşünüyorum. O zaman nedir; bizim düşüncemiz günümüz eğitim sisteminde dershnelere ihtiyaç kalmadığıdır. Gündemimizde olan dershanelerin özel okullara dönüştürülmesi projesidir. Dershanelerin özel okula dönüştürlmesini teşvik ediyoruz. SBS'lerin kaldırılmış olmasıyla dershanelerin kontenjanlarında bir düşüş olmuştur. Üniversitelere de kontenjanlar artıyor. Bu sistemle devam edersek ileride kimse üniversiteye gitmek için dershaneye gitmeye ihtiyaç duymayacaktır. Şimdi eğitimde bir dönüşüm projesi başlattığımıza göre diğer dönüşüm projelerimiz gibi bu da kabul görmelidir. Bunu lütfen kimse dershanelere karşı bir husumet olarak görmesin. Hizmet Hareketi dershanelerin sadece yüzde 22'sine sahiptir. Geri kalanı hür teşebbüs girişimleridir. Dershaneler kapatılıyor yandık diyenler bu kitlede çok azdır. Geri kalanı yaptığımız dönüşüme destek veriyorlar. Sadece bu geçiş sürecinde zamana ihtiyaç duyduklarını dile getiriyorlar. Adeta tehdit noktasına gelen davranışları yadırgadığımızı dile getirmek istiyorum. Hükümeti hedef tahtasına koyarak bunu bizimle kavga meselsi haline getirmek doğru değil. Eylül 2015'e kadar dershanelerin dönüşüm sürecini tamalamayı hedefliyoruz. Önümüzdeki günlerde de Milli Eğitim Bakanımız bu konuyu daha detaylı açıklayabilir. Ben bir Hadis-i Şerif'e çok önem veririm. 'Yakında büyük fitneler olacak, o fitnelerde ayakta duranlar yürüyenlerden, oturanlar da ayakta duranlardan daha hayırlıdır.' Hükümet sözcüsü olarak bunu yapmamış olayım. Bu benim Bülent Arınç olarak duyduğum ızdırabın sonucudur. Fitneyi büyütmeden ne doğruysa onu yapacaksınız. Bu sözüm kime. Önce kendimize kabul edelim ama her gün hükümeti hedef tahtasına oturtarak güzel insanların arasını açmaya çalışanlara buradan istirham ediyorum, fitnenin aleti olmayalım, ne siz ne de biz. Bu ateşin söndürülmesi için herkes elindeki bir bardak suyu döküversin. Şu andaki yayınları ben okumakta dinlemekte zorlanıyorum. 10 yıl önceki dosyaları açmanın, daha heybemizi açmadık, deve yükü heybemiz var demenin fitneyi büyütmekten başka sonucu yoktur. Ocak'ta yasayı çıkartıyoruz ve dönüşüm için de gerekli süreyi veriyoruz. Biz meseleye rasyonel bakıyoruz, bir tarafın penceresinden bakmıyoruz. 16 milyon gencimiz bugün eğitim çağında. Bu bizim zenginliğimiz. Biz buna karşı nitelikli eğitim vereceğiz. Dershaneler konusunun artık fonksiyonunu giderek yitirdiğini ve artık okullaşma noktasına gelmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hükümet aleyhtarı bir güç gösterisine dönüşen yaklaşım çok doğru bir tavır değildir. Bu mesele halledilecektir. Taslak son şeklini alacak ve Ocak ayında yasalaşması için TBMM gündemine gelecek. Bu dönüşümün sağlıklı olması için de iki yıllık bir süre öngörüyoruz. Eylül 2015. O tarihte dershanelerin okullaşma sürecinde son noktaya gelmesini öngörüyoruz.