09.11.2017 Perşembe 11:40
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye'nin ortak aklının şehircilik hususunda almış olduğu kararları bugün topluma açıklayacağız. Peki açıklayınca ne olacak? Bütün bu yapılanları yavaş yavaş yasalarımıza dercedeceğiz. Onları yasa haline getirmeye çalışacağız." dedi. Özhaseki, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda editör ve muhabirlerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı, açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla dün genel kurul toplantısı gerçekleştirilen Şehircilik Şurası'ndan çıkacak kararların, şehircilik faaliyetlerine katkısının ne olacağına dair soru üzerine Özhaseki, Erdoğan'ın birkaç konuya işaret ettiğini, bunlardan birinin de betonlaşma olduğunu söyledi. Sokağa çıkılıp sorulsa herkesin eski yaşam tarzını, mahalle konseptini özlediğini söyleyeceğini vurgulayan Özhaseki, "Büyüyen şehirlerde, devasa kalabalıklarda insanlar kayboluyor, orada sadece birer araç gibi gözüküyor." ifadesini kullandı. Şehircilik Şurası'nı toplarken 4 ana başlık belirlediklerinin altını çizen Özhaseki, bunların şehircilikle ilgili bugünkü sorunları içeren başlıklar olduğunu bildirdi. Bunlardan ilkinin kentsel dönüşüm olduğunu belirten Özhaseki, Türkiye'de yıllardır depreme hazırlık ve risk taşıyan binaların yıkılması noktasında kentsel dönüşüm yürütüldüğünü aktardı. Gelinen noktanın ortada olduğunu dile getiren Özhaseki, aksayan yönleri gördüklerini ve bunu yeniden revize etmek istediklerini söyledi. İkinci başlıklarının ise "kimlik" olduğuna dikkati çeken Bakan Özhaseki, "Şehirlerimize baktığımız zaman bizi yansıtan bir kimliği doğrusu göremiyoruz. Bunu kimseyi suçlamak adına söylemiyorum çünkü şehirler binlerce yıllık, üzerinde onlarca yönetici değişmiş, her biri kendine has birtakım uygulamalar ortaya koymuş. Ortak sorumlulukla getirdiğimiz şehirler bu vaziyette." diye konuştu. Selçuklu, Osmanlı deyince akla bir mimari yapının geleceğini anlatan Özhaseki, ancak Cumhuriyet dönemi yapılaşmasında bir medeniyetten söz edilemeyeceğini aktardı. - "9 aydır çalışıyoruz" Bir başka konunun "göç" konusu olduğunu belirten Özhaseki, 1950'lerin başından bugüne Türkiye'de müthiş bir iç göç yaşandığını vurguladı. İç göçün ortaya koyduğu sosyoloji, uyum gibi konuları tartışmaya çalıştıklarını dile getiren Özhaseki, bir başka konu olarak da "günümüzdeki yerel yönetimlerin yeni rolünün ne olacağını" tartıştıklarını bildirdi. Bahsettiği 4 ana başlığı yüzlerce akademisyen, ilgili taraflar, sivil toplum örgütlerinin ileri gelenleri, bu işle ilgili kafa yoran kim varsa hepsiyle bir araya gelerek tartıştıklarını anlatan Mehmet Özhaseki, "9 aydır çalışıyoruz. Bu dört başlıktaki konuları artık sona getirdik. 9 ay önce Cumhurbaşkanımızın himayesinde Beştepe'de başlamıştık, dün kapanışın ilk konuşmasını Sayın Cumhurbaşkanımız yaptılar. Bugün de sonuç bildirgesini okuyacağız. Türkiye'nin ortak aklının şehircilik hususunda aldığı kararları bugün topluma açıklayacağız." değerlendirmesinde bulundu. - Bundan sonra ne olacak? "Peki bundan sonra ne olacak?" sorusunu gündeme getiren Bakan Özhaseki, şöyle devam etti: "Bütün bu yapılanları yavaş yavaş yasalarımıza dercedeceğiz. Bunları yasa haline getirmeye çalışacağız. Kimisini belediyeler yasası, kimisini imar hukuku içerisinde, kimisini yönetmeliklerle, kimisini şimdi bir hazırlığımız var, kentsel dönüşüm, depreme hazırlıkla ilgili, onun içine dercedip sonra da toplumda bunun uygulanmasını sağlayacağız." Bu tür konuların, bugün karar verilince yarın tesirini gösterecek konular olmadığını ve zamanla kendini göstereceğini anlatan Özhaseki, "İmar planlarını yaparsınız o imar planları belki 50 yıl sonra vücut bulur, şekil bulur. Yeniden yapılırken ona uygun hayata geçirilir." dedi. "Bizim şu anda yapı stokumuz 25 milyon civarında. 1999'da bir yönetmelik çıkmış, deprem yönetmeliği. 99'dan önceki binaların yapımı eski yönetmeliğe göre olduğu için biraz risk taşıyor." diyen Özhaseki, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugüne kadar olan binalara yapabileceğiniz bir şey yok. Ancak sahibi dönüştürmek isterse, siz kentsel dönüşüme tabi tutarsanız yenileyebiliyorsunuz. Ama gücünüz neye yetiyor? 1999'dan sonra yapılanları artık o yönetmeliğe göre yaptırıyorsunuz. Denetim de başlıyor ve sert kurallarla bu devam ediyor. Şimdi biz, kuralı koyduğumuz günden itibaren uygulamaya başlayacağız. Ama bir müddet sonra bizim koyduğumuz kuralların çok haklı olduğunu herkes görmüş olacak ve ilerde düşündüğümüz şehirlere doğru gitmiş olacağız. Şehirlerin hayatında 3, 5,10 yıllar çok kısa süreler. Bizim şehirlerimiz binlerce yıllık zaten. O yüzden biz ileriye doğru kendi şehirlerimizi yeniden dizayn etmeye çalışıyoruz." - Kentsel dönüşümde yaşanan sorunlar Kentsel dönüşüm başladıktan sonra bazı sorunlarla karşılaşıldığının hatırlatılması ve "Bu beklenmedik durumlar idareden mi vatandaştan mı kaynaklandı?" sorusuna Özhaseki, "Ara ara kendimizi eleştirdiğimiz oluyor bizim. Öz eleştiriyi toplum önünde de yapıyoruz. Bakın Sayın Cumhurbaşkanımız geçenlerde İstanbul'la ilgili çok net konuştu. 'Biz pirüpakız, hiç hata yapmayız' demek zaten doğru değil." karşılığını verdi. Kentsel Dönüşüm Yasası'nın 2012'de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ısrarıyla çıkarılmış bir yasa olduğunu hatırlatan Özhaseki, Erdoğan'ın "Siyasi yaşamıma mal olacağına da inansam bu yasanın arkasında duracağım." dediğini aktardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın niye böyle söylediğini düşünmek gerektiğini belirten Özhaseki, "Çünkü Türkiye deprem ülkesi. Topraklarımızın yüzde 66'sı birinci ve ikinci derecede deprem bölgesinde. Nüfusumuzun da yüzde 71'i bu deprem bölgelerinde yaşıyor. Müthiş bir sayı bu. Geriye doğru baktığımızda son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde deprem sayısı 56. 100 yılda 6 ve üzerinde 56 deprem oluyorsa sizin düşünmeniz lazım. Neredeyse iki yıla varmadan bir deprem oluyor." açıklamasında bulundu. Bunun bir tespit olduğunu vurgulayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, şunları kaydetti: "Şimdi şu duvarın arkasında bir yangın başlamış geliyor. Siz bunu görüyorsunuz, 'yangın var' diye bağırıp insanları uyarır mısınız, uyarmaz mısınız? Benim görevim bu. Bunu söylemekle işim bitiyor mu? Hayır bitmiyor. Ben sorumluluk makamında birisiyim, sadece uyararak, geriye çekilip, 'Ben söyledim ne yapayım' diyemem. Yasa çıktıktan sonra birçok insan binasını dönüştürmeye çalışmış, birçok belediye riskli alanlar ilan edip kentsel dönüşüm uygulamasına geçmiş. Bütün bunları topluyorsunuz, 1 milyon 100 bin bağımsız birimi ilgilendiriyor. Yasa çıktığından bu yana 5 yıl içerisinde ilgilenebildiğimiz bina sayısı 1 milyon 100 bin civarında. Peki ilan etmişiz ama ne kadarını yıkıp yeniden yapmışız, yarısı, 550 bin. Demek ki senede 100 bin bağımsız birimi dönüştürmüşüz, yenileşimiz, depreme hazırlıklı hale getirmişiz." Bir soru üzerine memnuniyetsizlik yaşadıkları noktalara da açıklık getiren Bakan Özhaseki, dört türlü kentsel dönüşüm yapıldığını aktardı. Bunlardan ilkinin bina bazlı olduğuna işaret eden Özhaseki, "Bu bina bazlı dönüşüm doğru bir dönüşüm değil. Risk taşıyan binalar için doğrudur, yenilemek lazım ama şehircilik ilkeleri açısından ada bazlı dönüşüm doğrudur. Çünkü oranın sosyal donatısını yeniden hesaplıyorsunuz." dedi. Bunu yaparken de bazı sorunlar yaşanabildiğini dile getiren Özhaseki, Fikirtepe örneğini verdi. Burada yüzde 90'la anlaşma sağlanırken yüzde 10'un anlaşmadığını hatırlatan Özhaseki, "Vatandaşın birisi yüzde 1'lik hakkını Almanya'daki birine satmış. Tıkamak için veya kendi binasına yürütmeyi durdurma almış. 500 tane malik bir tek o adamı bekliyor." diye konuştu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, bütün bu mahsurları gördüklerini aktarırken, İstanbul gibi bir yerde bire iki vermenin de doğru bir şey olmadığının altını çizdi. Özhaseki, bu hataları gördükleri için bütün bunları giderecek şekilde yasalar yapmaya çalıştıklarını bildirdi. (Sürecek)