11.01.2017 Çarşamba 14:15
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Irak'ın Musul kenti yakınlarındaki Başika Kampı'nın amacının öncelikle DEAŞ, ardından başta PKK/PYD olmak üzere, tüm terör örgütlerinin bölgeden temizlenmesi için gereken çalışmaların yapılması olduğunu belirterek, "Bütün bölge terör örgütlerinden arındırıldıktan sonra Türk tarafı ile Irak tarafı Başika Kampı konusunu tekrar oturacak ve değerlendirecek." dedi. Bakan Işık, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) Silah Fabrikası'nda, Milli Piyade Tüfeği'nin teslim töreninde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin Irak'ın Ankara Büyükelçisi'nin "Musul operasyonunun ardından Türkiye'nin Başika Kampı'ndan çekileceği"ne yönelik açıklama yaptığını belirterek, değerlendirmesini sorması üzerine Işık, hafta sonu Başbakan Binali Yıldırım'ın başkanlığında Irak ziyaretinin gerçekleştirildiğini anımsattı. Ziyaretin iki yılın ardından, Irak'a yapılan en üst düzey ziyaret olduğunu anlatan Bakan Işık, ziyaret kapsamında Başika Kampı'nın da gündeme geldiğini ifade etti. Işık, Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğü, egemenlik hakları ve üniter yapısına saygılı olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bu noktada Türkiye ile Irak arasında hiçbir şekilde bir problemin olmasına asla Türkiye müsaade etmeyecektir, bundan sonra da etmeyecek. Bu açıdan Musul yakınlarında, Başika'da Gedu Üs Bölgesi'nde Türk askerinin varlığı, Sayın Başbakanımızın da ifade ettiği gibi, bir keyfiyet değildir, bir zorunluluktur. Bölgeden DEAŞ'ın temizlenmesi, sökülüp atılması, Musul'un tekrar güvenli bir şehir haline gelmesi Irak'ın güvenliği kadar Türkiye'nin güvenliği açısından da önemlidir." - "Türk askeri büyük bir hizmet veriyor" Türk askerinin orada hangi sebeplerle bulunduğunun Irak tarafından da çok iyi bilindiğini anlatan Işık, şunları söyledi: "DEAŞ'tan bölgenin temizlenmesi için şu anda Başika Kampı'nda Türk askeri gerçekten büyük bir hizmet veriyor. Şu ana kadar 700'ün üzerinde DEAŞ üyesi terörist etkisiz hale getirildi ve 6 binin üzerinde Haşdi Vatani veya diğer unsunlardan insanlara bölgenin DEAŞ'tan temizlenmesi için eğitim verildi. Dolayısıyla Başika Kampının amacı öncelikle DEAŞ'ın bölgeden tamamen temizlenmesi, arkasından da bölgede hiçbir terör örgütünün barınmaması için, başta PKK/PYD olmak üzere, burada gerekli çalışmaların yapılması. Bütün bölge terör örgütlerinden arındırıldıktan sonra Türk tarafı ile Irak tarafı Başika Kampı konusunu tekrar oturacak ve değerlendirecek. Burada bizim çok net olduğumuz nokta, Türkiye'nin kesinlikle Irak'ın toprak bütünlüğünde veya egemenliği konusunda hiçbir tereddüt taşımamasıdır. Buna Türkiye'nin saygısını her şekilde ifade ediyoruz. Bu DEAŞ temizliğinden sonra oturacağız bu konuyu dostane şekilde çözeceğiz. Bu konuda Türkiye'nin de hiçbir ön yargısı yok, Irak'ın da bu noktada hiçbir şekilde endişesinin, tereddüdünün olmaması gerekiyor." - Fırat Kalkanı Harekatı Başka bir gazetecinin Suriye'nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik devam eden Fırat Kalkanı Harekatı'na sivillerin katılacağına yönelik haberleri hatırlatması üzerine Işık, söz konusu harekatın üç temel amacının bulunduğunu bildirdi. Bunların ilkinde sınır hattından ve bölgeden terör örgütü DEAŞ'ın temizlenmesinin yer aldığını, ikinci amacın bölgede kantonları birleştirme hayali kuran terör örgütü PKK/PYD'nin bu hayalini ortadan kaldırmanın bulunduğunu ifade eden Bakan Işık, üçüncü amacın ise bölge insanının dönmesi ve kendi topraklarında hayatını güvenli şekilde idame etmesine yardımcı olunmasının bulunduğunu aktardı. Şu ana kadar yaklaşık 2 bin kilometrekarelik alanın terör örgütlerinden temizlendiğini vurgulayan Işık, insanların kendi topraklarına dönmesinin hedeflediğini yineledi. Bakan Işık, Türkiye'nin 3 milyonun üzerinde insana ev sahipliği yaptığını anımsatarak, konuşmasına şöyle devam etti: "Hem onların hem bizim isteğimiz, bu insanların kendi yurtlarına, ata topraklarına dönmesi. Bu harekatı yaptıktan sonra elbette bu şehirlerin tekrar imarı, yaşanabilir hale gelmesi, su, kanalizasyon, altyapı gibi acil ihtiyaçlarının karşılanması, bütün bu hizmetlerin yapılması açısından da Türkiye büyük bir faaliyet yürütüyor. Gerek Kızılay gerek AFAD gerekse ilgili diğer kurumlar aracılığıyla, ki çok büyük oranda da sivil toplum örgütlerimizin aracılığıyla bu çalışmalar yürütülüyor. Bunu sadece askerlerimiz yapmıyor, aynı zamanda bu çalışmalarda sivillerin de bulunması gerekiyor. Bu sivillerin de bu çalışmalar esnasında bölgede halkın huzurunu, orada tekrar iskanını temin edecek çalışmalar çerçevesinde orada bulunmasıyla ilgili hukuki boşlukları dolduran bir düzenleme yapıldı. Oradaki insanların çalışmalarına da bir ek görev tazminatı verilmesini de öngören bir düzenleme yapıldı."