12.11.2013 Salı 12:05
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nda omuz omuza çarpıştığı TCDD'nin ilk Genel Müdürlüğü ile Bayındır Bakanlığı yapan, Milli İstihbarat Teşkilatı'nın kurucuları arasında yer alan, Paris Büyükelçiliği döneminde binlerce Yahudi'yi de kurtaran Behiç Erkin'in Türkiye'nin demiryolları için yaptığı çalışmaları ödüllendirmek için Onuncu Yıl Marşı'nın bir cümlesini değiştirdi. Erkin'in ölümünün 52. yıl dönümünde mezarının bulunduğu Eskişehir'de düzenlenen törene katılan Erkin'in torunu Emir Kıvırcık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Faruk Nafiz Çamlıbel ve Behçet Kemal Çağlar tarafından yazılan, 29 Ekim 1923'te kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun onuncu yıl kutlamaları için düzenlenen yarışmada seçilen Onuncu Yıl Marşı'nı Mustafa Kemal Atatürk'ün incelediğini anlattı. Atatürk'ün inceleme sırasında bir mısranın marşa uymadığını gördüğünü savunan Kıvırcık, şöyle konuştu: "Marşın ilk halindeki 'Yurdun her bir tepesinde tütüyor, duman' mısrasının üzerini çiziyor. Daha sonra 'demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan' diye yazıyor. O sırada yanında bulanan dedem Behiç Erkin'e dönüp 'Yurdun her bir tepesinde tütüyor duman cümlesi sizin emeğinizin karşılığını tam olarak yansıtmıyordu. Silip 'demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan' yazdım' diyor. Dedeme, Mustafa Kemal böyle teşekkür ediyor. Onuncu Yıl Marşı, Atatürk tarafından 1933 yılında revize edilerek son şeklini alıyor. Orada da demiryolcuların emeğini karşılığını en güzel şekilde ifade ediliyor." "GÖLGEDE KALMAYI TERCiH ETMiŞ" Kıvırcık, Behiç Erkin'in hatıratlarını ölümünden bir yıl sonra basılması için vasiyette bulunduğunu bildirdi. Erkin'in yaptıklarını anlamayı sevmeyen kişilerden olduğunu anlatan Kıvırcık, şunları söyledi: "Birçok ilki yapmasına rağmen hepsinin ölümünden bir yıl sonra açıklanmasını istemiş. Birçok şey yaşamış ve bir çok kez Atatürk tarafından onurlandırılmıştır. Tevazu sahibi olduğu için gölgede kalmayı tercih etmiştir. Behiç Bey, Eskişehir halkını sevmesini kendisini ahirete kadar bu kente teslim etmesiyle gösteriyor. Eskişehir halkının orada kimin yattığını bilmemesi çok üzüyor."