Arınç: "Başbakan eylemcilerle görüşecek!"

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından basına açıklamalar yapan Bülent Arınç, Erdoğan'ın eylemcilerle görüşeceğini açıkladı...

10.06.2013 Pazartesi 20:32

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu sona erdi.  Yeni Başbakanlık binasında yaklaşık 6 saat süren toplantının ardından Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç bir basın toplantısı düzenledi. Arınç, Başbakan Erdoğan'ın "Bu olayların başında bulunan, ilk günlerde bulunan bazı toplulukların talepleri üzerine kendilerine randevu verdiğini" söyledi. Arınç, "Zannediyorum bir kısmı ile Çarşamba günü görüşmeler yapacaktır, bir kısmıyla farklı zamanlarda bir araya gelecektir." dedi. Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrasındaki açıklamasında iki gündem maddesinin ele alındığını belirterek, "Her kurulda olduğu gibi Avrupa Birliği ile ilgili süreci değerlendiriyoruz. AB Bakanımızın verdiği bilgiler etrafında Avrupa Birliği'nde ve bu dönem içerisinde yapılabilecek konular görüşüldü." dedi. İkinci ana gündem maddesinin ise Gezi Parkı ve sonrasında gelişen olaylarla ilgili olarak hükümet içerisinde bir müzakere açtıklarını söyleyen Bülent Arınç, "İçişleri Bakanlığımız bir brifing verdi. Emniyet Genel Müdürlüğümüz ve ilgili daire başkanları olmak üzere konu üzerinde bütün bakanlarımız düşüncelerini ifade ettiler. Bundan sonra alınabilecek tedbirler yapılması gereken hususlar Sayın Başbakanımız tarafından talimat olarak arkadaşlarımıza iletildi. Başbakanımız ülkeye döndüğü andan itibaren bu konudaki düşüncelerini ifade ettiğini biliyoruz. Önce İstanbul'da yapılan MKYK'da daha sonra Adana ve Mersin'de muhtelif açılışları takiben yaptığı konuşmalarda sonra Ankara'ya dönüşlerinde büyük kalabalıkların kendisini karşılaması ve onlara hitaben yaptığı konuşmalarının içeriiğini hepimiz biliyoruz. Bildiğiniz gibi hafta sonunda da önce Ankara'da sonra İstanbul'da legal mitingler yapılacaktır. Kanuna uygun olarak belirlenen mahallerde belirlenen usul ve süre içerisinde. Bu mitinglerde de Sayın Başbakanımızın Türkiye'nin bugün içinde bulunduğu olumlu şartları tekrar ifade edeceğini, bu olaylar başladıktan bugün geldiği nokta itibari ile geçirdiği sefahatı ve bugün artık Türkiye'nin huzur ve sükunun avdet etmiş, kanunsuzluklara yasa dışı eylemlere karşı yapılması gereken tüm işlemlerin de bitirildiği bir hafta sonunu hep beraber görmüş olacağız." ifadelerini kullandı. "TÜRKİYE BUNU YAŞAMAMALIYDI" Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: "Elbette Sayın Başbakanımızın önceki açıklamaları benim Başbakan Vekili olarak yaptığım değerlendirmeler, ilgili bakanlarımızın açıklamaları ile durum şu merkezde görebildiğimiz kadarıyla: Taksim'de ve Kızılay'da gruplar zaman zaman toplanmakta, sloganlarla ellerindeki pankartlarla düşüncelerini ifade etmekteler. Bir takım aşırı gruplar ve illegal örgütler de bu toplantıları bahane ederek çevreye zarar vermektedir. Bu çevre sadece kaldırımdan veya bankomatlardan veya oturulan banklardan ibaret değildir. Bunların içerisinde sizlere tek tek bilgi verilmişti, ambulanslardan tutunuz polisimizin kullandığı araçlara kadar, özel ticari araçlardan özel araçlara kadar ve maalesef pek çok işyerinin tahrip edilmesine kadar büyük bir tahribat gözlenmektedir. Giderek azalmıştır ama bu olaylar içerisinde yurttaşlarımızdan da vefat edenler olmuştur, yaralananlar olmuştur, gözaltına alınanlar ve haklarında tutuklama kararı verilen zannedersem iki kişi olmuştur. Bütün bunlar etraflıca değerlendirildi. Türkiye bunu yaşamamalıydı, olayların büyümesine yol açan gerçek amacın ne olduğunun az çok biliyoruz." "HÜKÜMET İŞİN BAŞINDADIR" Bu konuda yapılması gereken işleri de hükümet tarafından tek tek tespit dildiğini dile getiren Arınç, "Vatandaşlarımızın huzur ve sükun içerisinde güven içerisinde olmalarını tekrar diliyorum. Hükümetimiz işin başındadır. İşe vaziyet etmektedir. Güvenlik güçlerimiz görevlerinin bilinciyle hareket ediyorlar. Türkiye'de artık yasa dışı eylemlere kesinlikle izin verilmeyecek ve bunlara karşı kanunun üzerimize koyduğu görevler mutlaka yapılacaktır. İyi niyetle başladığı söylenen eylemler konusunda ise eğer konu çevre duyarlılığı, eğer konu insan hakları ise eğer konu demokrasi ise bunları konuşmak bunları muhataplarımızla tartışmayı gerçekten isteriz. Sayın Başbakanımız bu olayların başında bulunan, yani ilk günlerde bulunan bazı toplulukların talepleri üzerine kendilerine randevu vermiştir. Zannediyorum bir kısmı ile Çarşamba günü görüşmeler yapacaktır, bir kısmıyla farklı zamanlarda bir araya gelecektir. Onlara işin gerçeği anlatılacak, onların da düşünceleri Sayın Başbakanımız tarafından dinlenecektir. Yine bizlere, bakanlarımıza bu konuda gelebilecek bütün taleplere de demokratik bir olgunlukla karşılayacağımızı ifade edebilirim." diye kaydetti. İşin güvenlik boyutunun, mali boyutunun, dış itibar boyutunun önemli olduğunun altını çizen Arınç, "Bunlara zarar verebilecek tüm eylemlere karşı da güvenlik güçlerimiz de istihbaratımız da yetkili amir ve mevkide bulunanlarla mücadelemizi sürdüreceğimizi halkımızın huzur ve güvenlik içerisinde olmasını ve bundan büyük bir memnuniyet duyacağımızı söylemek istiyorum." diye ekledi. Kendisine Başbakan Erdoğan'ın hangi isimlerle görüşeceği sorulması üzerine ise Arınç, şu cevabı verdi: "Kimler bu isimler bilmiyorum. Bir gurup talepte bulunduğunu, Başbakanımız olumlu talep verdiğini biliyorum. Taksim Gezi Platformu adıyla beni ziyaret eden Taksim Gezi Parkı, Topçu Kışlasıyla ilgili bilgiler verdiler. Sonunda da kamuoyuna açıkladıkları talepleri koydular. Biz neyi yapıp neyi yapamayacağımızı söyledik. Onlar şu olmasın bu olsun noktasındaydılar böyle bir dayatmayı kabul edemeyiz. Bunu bize teklif edemezsiniz. Buna karar verecek olan Büyükşehir'dir. Ama, Patrona Halil İsyanı'nda kelle isteriz gibi onu görevden alın bunu şöyle yapın, gözaltındakileri bırakın, şunlara şunlara ilişmeyin, her taraf bizim olsun, böyle bir anlayış 2013 Türkiyesinde AK Parti iktadarında kesinlikle söz konusu olamaz. Bütün gözaltılar kaldırılsın, bu insanlar serbest kalsın derken polise karşı cinayet işleyenler dahil değil mi? Kaldırım taşlarını kaldırmış, insanlara karşı eylem yapanları yargı süreci başlatmak zorunda değil miyiz? Bizleri arayanlar bu işin asıl muhatabı biziz, onların söylediklerine itibar etmeyin dediler. Bildiriyi okudular. Bunlar ne oldu diye merak ediyorlarmış. Bize sorsunlar. Türkiye bir kabile, aşiret devleti değil. Hukuk devletinde herkes yaptığının karşılığını görür. Hukuk devleti demek kanun hakimeyetinin sağlandığı hakim karşısına çıkılan devlettir. Biz istediklerimizi verin, yoksa yakar yıkarız anlayışı doğru, demokratik bir anlayış değil. Taksim konusunda duyarlı olanlar sadece beni ziyaret edenlerle sınırlı değil." CHP'Lİ VEKİLLERE TEPKİ GÖSTERDİ Bülent Arınç, Gezi Parkı olayları ile ilgili bazı CHP milletvekillerine tepki gösterdi.  Arınç, "CHP Milletvekili Levent Gök’ün milletimizin evlatları olan polislere karşı ne kadar ağır hakaretler ettiğini, annelerine küfredecek kadar alçaldığını görmemiz lazım. Yine bir CHP Milletvekili Alaattin Yüksel’in, Başbakanımıza hakaret eden üç beş tane adamın slogan atmalarını görüp Başbakan’a ağız dolusu hakaretler edenlere para ikramında bulunduğunu ön plana çıkarmamız lazım. Bu nasıl bir siyasetçidir? Bunlar nasıl milletvekili olmuşlardır? Bunlar ne kadar büyük bir kötülüğü milletimize yapmaktadırlar? Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapılanlardan haberi yok mudur? Yapmayın diyecek kadar gücü kendisinde bulamamakta mıdır?" diye sordu. Bülent Arınç, kısa değerlendirmesinin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. “Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu Başkanı ile görüşmüştünüz. Reyhanlı örneğinde olduğu gibi Taksim esnafının da mağduriyetinin giderilmesi için 0 faizli kredi verilmesini talep etmişti. Böyle bir çalışma yapılıyor mu?” şeklindeki soruya Arınç, “Şüphesiz bu taleplerini hükümetimiz görüşecek ve karar bağlayacaktır. Zarar gören esnaf için neler yapılabileceği bugün de görüşüldü. Zannediyorum kendilerine müjdeyi en kısa zamanda vereceğiz.” dedi. "DIŞ BAĞLANTILARLA İLGİLİ DELİLLER VAR" Taksi Gezi Parkı'ndaki olayların dış bağlantısıyla ilgili ellerinde somut deliller olup olmadığı da sorulan Bülent Arınç, "Somut deliller var, sadece bir tek delil değil ama bir yargı süreci içerisinde de bir siyasi değerlendirme noktasındayız. Bugünden bunları tek tek ifade etmek doğru olmaz ama olayın hem iç hem de dış boyutları üzerinde gerçekten ciddiyetle duruyoruz. Çünkü bu olaylar adeta bir merkezden planlanıyor gibi yayılıp organize bir hareket haline gelmiş ama sadece bu değil, Türkiye’de de muhtelif çevrelerin bu konuyu olduğundan daha fazla büyüterek daha çok tahribat sağlanmasına yönelik hazırlıkları var. Bunları bütün kurumlarımızın dikkatle incelediğini ve süratle sonuca ulaşacağını söyleyebilirim. Eğer sonuca ulaştık dediğimiz anda da olayın dış boyutu ya da güvenlik boyutu, istihbarat boyutu sizlerle paylaşılmayabilir. Ama biz kamuoyunu aydınlatacak bir çağrıda bulunabiliriz." şeklinde konuştu. Arınç'a ardından Ankara'da polis kurşunuyla öldürüldüğü iddia edilen Ethem Sarısülük ile ilgili bir soru yöneltildi. Arınç, "Ethem Salısülük ölmedi, tedavi altında olduğunu ve durumunun ciddi olduğunu biliyorum." dedi. Arınç, soruşturmanın sürdüğünü dile getirdi. BORSANIN DÜŞMESİ Taksim Gezi Parkı olayları ve Başbakan’ın dünkü açıklamalarının ardından ekonominin olumsuz etkilendiği iddiaları ve borsadaki düşüşler ve bunlara karşı ne gibi önlemler alınacağı da sorulan Başbakan Yardımcısı Arınç, "Sayın Maliye Bakanı’mız, Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan ve ilgili arkadaşlar bu olaylar sebebiyle mali piyasalarda ne olduğu konusunda Bakanlar Kurulu’na bilgi verdiler. Hamd olsun ki hiçbir olumsuzluk görünmüyor. Rakam rakam hem yabancıların Türkiye’ye getirdiği para hem de borsadaki alım satımlar konusunda hem de borsa endeksi konusunda belki dış dalgalanmalara bakarak yüzde 3’lük, yüzde 5’lik bir borsa düşüşünden söz edilebilir. Ama biz bu borsayı 2003’te 11 binden aldık 91 bine çıkardı. O zaman hiçbir siyasetçi ne kadar başarılısınız diye sormamıştı. Şimdi 91 binden 90 bine düşünce...Bu olaylara bağlı olarak ‘kısmen bir düşme yoktur’ dersek bu da yanlış olur. Ama ne kadarlık bir düşmeden söz ediyoruz; toplam endeks içinde yüzde 3’ü bile geçmiyor. Bu da dikkate alınacak bir konu değil. Halen Türkiye’de bulunan para miktarı, halen yatırımcıların getirmek istedikleri konularda dışarıda bazı çevreler Türkiye’nin mali bakımdan zora düşmesini isteseler de muvaffak olamadılar. Finansman boyutu da mali makro ekonomik göstergelerde de hamd olsun hiçbir gerileme söz konusu değil. Bu da Türkiye’nin sağlam ayaklar üzerinde durduğunu gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu. "BU NASIL BİR SİYASETÇİDİR" Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun Twitter’daki mesajlarının sorulması üzerine, “Bu görevlerinin ifası sırasında emniyet müdürümüzün, valinin ihmali olmuşsa mülkiye müfettişlerimiz tarafından incelenmektedir. Sayın Vali’nin bugüne kadar yapmış olduğu görev itibariyle her şeyiyle başarılı olduğuna inanıyorum. Ama her olayı ayrı değerlendirmek gerekir. Bence iyi niyetli olarak bu tweetleri atan mülki amirleri sorgulamak yerine mesela CHP Milletvekili Hüseyin Aygün’ün, Adana’da bir başkomiserimiz şehit edildiğinde, 'Reyhanlı’nın intikamı alındı' şeklindeki tweetinin sorgulamak lazım. Bu milletvekili, bundan önceki tweetleri, sözleri ve konuşmalarında da halkı tahrik eden, olaylara yön veren, daha çok kan akıtılmasını isteyen ve bundan memnun olan bir karakter içerisindedir. Mesela CHP Milletvekili Levent Gök’ün milletimizin evlatları olan polislere karşı ne kadar ağır hakaretler ettiğini, annelerine küfredecek kadar alçaldığını görmemiz lazım. Yine bir CHP Milletvekili Alaattin Yüksel’in, Başbakanımıza hakaret eden üç beş tane adamın slogan atmalarını görüp Başbakan’a ağız dolusu hakaretler edenlere para ikramında bulunduğunu ön plana çıkarmamız lazım. Bu nasıl bir siyasetçidir? Bunlar nasıl milletvekili olmuşlardır? Bunlar ne kadar büyük bir kötülüğü milletimize yapmaktadırlar? Sayın Kılıçdaroğlu’nun yapılanlardan haberi yok mudur? Yapmayın diyecek kadar gücü kendisinde bulamamakta mıdır? Bütün bunlar belki bir gün videolarıyla, belki fotoğraflarıyla zaman içerisinde halkımızın bilgisine sunulacak ve yargı sürecinde de bu kanunsuzlukları yapanların aleyhinde bir delil olarak elbette kullanılacaktır." diye ekledi.  BAZI İSİMLER BELLİ OLDU Bu açıklamadan kısa bir süre sonra görüşmeye katılacak bazı isimler belli oldu. Toplantıya davet edilenler arasında oyuncu ve yönetmen Ahmet Mümtaz Taylan, Prof. Betül Tanbay, gazeteci Hayko Bağdat, akademisyen Mücella Yapıcı, Greenpeace ve Helsinki Yurtaşlar Derneği'nin de olduğu öğrenildi. Resmi davet bugün yapılacak. radikal.com.tr'de yer alan haber göre ise, Gezi Parkı için Başbakan Erdoğan ile Çarşamba günü görüşecek davet listesindeki isimlerin arasında mimar Korhan Gümüş, yazar Oral Çalışlar, işadamı Osman Kavala da yer alıyor. ÇARŞAMBA SAAT 16:00'DA Görüşmenin Çarşamba günü saat 16:00' da Ankara 'da AK Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştireceği, resmi davetin ise Salı sabahı yapılacağı öğrenildi. Gazeteci Hayko Bağdat, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Resmi çağrı almamakla beraber Başbakan ile yapılacak toplantıya davet edildim. Dayanışma, Platform, Çevre Örgütleri, Öğrenciler, Sanatçılar vb değişik kesimlerin davet edileceğini biliyorum. Bu "diyalog" toplantılarının devamı olacak gibi. Temsiliyetim kendimle sınırlı elbet. Taksim Dayanışması'nın toplantıya davet edileceğini biliyorum. Örgütlü yapısıyla, kabul etmeleri temsiliyet kabiliyetimizi arttıracaktır" dedi.