19.12.2014 Cuma 10:06
Türkiye ekonomisi 2014 yılını, ABD Merkez Bankası'nın, 2008 yılından sonra ilk kez başlayacağı faiz artırımlarının zamanlaması üzerine süren tartışmaların ve siyasi gerginliklerin etkisinde yaşanan gelişmeler ile geride bırakıyor. "Ekonominin 2014 Panoraması" enflasyon ve döviz kurlarında önemli dalgalanmalara neden olan bu gelişmelerin satır başlarından oluşuyor: MERKEZ BANKASI FAİZ KARARLARI Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), dövizdeki hızlı tırmanışa rağmen, Ocak ayı olağan toplantısında faizleri sabit tuttuğunu açıkladı. Dövizde tırmanış hızlanıp dolar 2.39 lira ile rekor düzeye tırmanınca PPK, 28 Ocak'ta olağanüstü toplanarak politika faizini yüzde 110 ile rekor düzeyde artırarak yüzde 4.5’ten yüzde 10’a yükseltti. Şubat, Mart ve Nisan aylarında faiz oranlarını sabit tutan Merkez Bankası, ilk adımı Mayıs ayında politika faizini yüzde 10'dan yüzde 9.50'ye indirerek attı. Politika faizinde ikinci adım da, Haziran ayındaki toplantıda beklendiği gibi 0.75 puanlık indirimle geldi ve politika faizi yüzde 8.75 düzeyine çekildi. Merkez Bankası, Temmuz'da da 0.50 puan düşürerek yüzde 8.75’ten yüzde 8.25’e indirdiği politika faizini Ağustos, Eylül, Ekim ve Kasım aylarında değiştirmedi. HÜKÜMETİN FAİZ TEPKİLERİ Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan, 29 Haziran tarihinde "Merkez Bankası'nın faiz politikalarını, bir Başbakan olarak kabul etmiyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan 12 Aralık'ta da, mevcut faiz ve enflasyon seviyelerinin yeterince düşük olmadığını belirterek, "Bunun daha da düşmesi lazım" dedi ve dolar 2.30 liranın üzerine çıktı. ENFLASYON Merkez Bankası, yüzde 5 hedef ile girdiği 2014 yılı boyunca enflasyon öngörülerini, enflasyon raporlarında yukarı yönlü değiştirdi. Ocak: Merkez Bankası 2014 yıl sonu enflasyon hedeflemesini 1.3 puan artırarak, 2014 yıl sonunda orta noktası yüzde 6.6 olmak üzere yüzde 5.2 ile yüzde 8.0 aralığında gerçekleşeceğini tahmin etti. Nisan: 2014 sonunda enflasyonun, orta noktası yüzde 7.6 olmak kaydıyla, yüzde 6.4 ile yüzde 8.8 arasında olacağı öngörüldü. Temmuz: Merkez, enflasyonun 2014 yılı sonunda orta noktası yüzde 7.6 olmak üzere yüzde 6.7 ile yüzde 8.5 aralığında gerçekleşeceğini tahmin etti. Ekim: Merkez Bankası 2014 enflasyon öngörüsünü, orta noktası yüzde 8.9 olmak üzere yüzde 8.4 - 9.4 aralığında; 2015'te ise orta noktası yüzde 6.1 olmak üzere yüzde 4.6 - 7.6 aralığına revize etti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)'in verilerine göre, Ocak ayında yüzde 7.75 olan yıllık enflasyon, Mayıs ayında yüzde 9.66 ile en yüksek düzeye çıktı. Son olarak Kasım enflasyonu ise yüzde 9.15 olarak açıklandı. DÖVİZDE GELİŞMELER Yılın başında yükselen dolar, Merkez Bankası'nın 21 Ocak'taki faizleri sabit tutmasıyla hızlı yükselişini sürdürdü. Dolar 2.39 liraya kadar yükselince, Merkez Bankası olağanüstü toplanarak politika faizini rekor düzeyde artırarak faizi yüzde 4.5'dan yüzde 10'a yükseltti ve dolar 2.34 liraya, euro ise 3.21 liraya kadar çekildi. Dolar, Merkez'in 28 Ocak'da ki faiz kararının ardından güne 2.25 liradan başladı. Gün içinde en yüksek 2.32 lira ve en düşük 2.16 lirayı gören dolar günü 2.26 liradan kapattı. Ocak ayında 3.21 liraya kadar yükselen Avrupa para birimi euro ise faiz kararının ardında güne 3.07 liradan başladı, gün içinde 3.16-2.95 aralığında hareket etti ve günü 3.09 liradan kapattı. Dolar, Şubat-Kasım döneminde, ABD Merkez Bankası'nın faize ilişkin adımlarının gölgesinde, 2.06 ile 2.28 lira aralığında, euro da 2.74 - 3.11 lira aralığında hareket etti. Aralıkta ilk hızlı tırmanış, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 12 Aralık'taki "faizler yüksek" yolundaki açıklamasının etkisiyle başladı. Erdoğan'ın faiz indiriminin devam etmesi gerektiğine ilişkin açıklamalarıyla, dolardaki tırmanış hız kazandı ve 2.27 düzeylerinden hızla 2.31 lira sınırına kadar çıktı. Dolardaki tırmanış 14 Aralık operasyonlarının etkisiyle de hız kazandı. Erdoğan'ın operasyonlara ilişkin konuşmalarıyla siyasi tansiyonun yükselmesi doların 2.34 lirayı da aşmasına neden oldu. Daha sonra Rusya'deki gelişmelerin de etkisi eklenince, dolar 16 Aralık'ta 2.41 lirayı aşıp 2.4140 liraya çıkarak tüm zamanların rekorunu kırdı. Parite etkisiyle euro da, 3.01 lira düzeyine çıktı. Soluksuz tırmanışla rekorlar kıran doların önünü, Merkez Bankası'nın, enerji kuruluşlarının ayda bir milyar doları bulan döviz talebini piyasadan çekerek kesti. Merkezin bu adımının yanında, FED'in faiz artışlarında "sabırlı olacağı"nı vurgulaması, yeni rekorlar kıran dolardaki artışı frenledi. Dolar 2.32 liraya, euro ise 2.87 liraya kadar geriledi. BORSADA GELİŞMELER Borsa İstanbul Endeksi, doların rekor düzeylere çıktığı Ocak ayında 62 bin 88 puana kadar geriledi ve dalgalı seyir Şubat ve Mart ayların da devam etti. Endeks, 30 Mart yerel seçimlerinin ardından güne 70 bin 465 puana çıktı. Seçimlerin ardından Endeks yükseliş seyrini sürdürdü. Mayıs ayında 75 bin puan seviyesini aşan Borsa İstanbul Endeksi, Haziran ayın da da 80 bin puan seviyesini aştı. Temmuz'da 84 bin 218 seviyesine kadar yükselen Endeks, daha sonra düşüş eğilimine geçti. Ağustos ayında tekrar 76 bin seviyelerine kadar çekildi. Eylül ayında 82 bin 199 puana kadar yükselen Endeks, daha sonra 72 bin 954 puana kadar geriledikten sonra yükselişe geçerek Kasım'da 86 bin 168 puanı gördü. Aralık ayında küresel piyasalardaki gelişmelerin etkisiyle 80 binin altına inen Borsa İstanbul Endeksi, sonraki dönemde 80 bin puanın üzerinde hareket etti. KREDİ DERCELENDİRME Yılın ilk kredi hareketi Şubat ayında Standard & Poor's'tan geldi. Şirket, Türkiye'nin "durağan" olan not görünümünü "negatif" düzeyine düşürdü, BB+ olan kredi notunu ise korudu. Uluslararası kredi derecelendirme şirketi Fitch, Türkiye'nin kredi notunu (BBB-) değiştirmedi, büyüme tahminini düşürdü. Siyasi gelişmelere de dikkat çeken Fitch, Türkiye'nin notunu Kasım 2012'de bir basamak artırarak 'yatırım yapılabilir' düzeye yükseltmişti. Moody's de, bu yıl 11 Nisan'da Türkiye'nin Baa3 olan kredi notunu değiştirmedi, ancak "durağan" olan görünümünü "negatife" indirdi. Moody's Türkiye'nin notu daha sonra güncellemedi. Küresel düzeyde faaliyet gösteren üç büyük kredi derecelendirme şirketinden yalnızca S&P Türkiye'yi "negatif" görünüm ile yatırım yapılabilir düzeyin bir kademe altında olan BB+ düzeyinde derecelendiriyor. Diğer iki şirket Moody's ve Fitch ise Türkiye'yi "yatırım yapılabilir" düzeyde derecelendiriyor. Hazine, S&P ile ülke notu anlaşmasını Ocak 2013'te sonlandırmış, yerine, Türkiye'ye uzun aradan sonra ilk "yatırım yapılabilir" notu veren Fitch ile anlaşma yapmıştı. CARİ AÇIK Türkiye'nin cari açığı, 2013 yılı Eylül ayında 3.3 milyar dolarken, bu yıl Eylül ayında 2.2 milyar dolara geriledi. Geçen yıl Eylül ayından geriye 12 aylık açık 59.1 milyar dolar oldu ve 2014'te yıllıklandırılmış açık 46.7 milyar dolar olarak gerçekleşti. Orta Vadeli Program’da cari açığın 2014 yılı sonunda 46 milyar dolara düşürülmesi hedefleniyor. Böylece cari açık 2014 yılı sonunda milli gelirin yüzde 5.7’si büyüklüğüne gerileyecek. PETROL FİYATLARI Ocak ayında, Brent petrolün varil fiyatı, Çin Merkez Bankası'nın faiz oranlarını indirdiğini açıklamasının ardından, eknomik büyümenin hızlanacağı beklentisiyle 81.22 dolara yükseldi. IŞİD'in Irak'ta ilerleyerek petrol bölgelerini tehdit etmesi üzerine Brent petrolün varili Haziran ayının ortasında son 115.19 dolar ile yılın en yüksek düzeyine yükseldi. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) üretimi kısmama kararıyla kayıpları hızlanan Brent tipi petrolün varil fiyatı 59.00 doların da altına inerek 2009 Mayıs'taki düzeylere geriledi. Brent petrolü varil fiyatının 58.71 dolara kadar gerilemesiyle altı aylık kayıp, yüzde 48.9 ile yüzde 50.0'ye dayandı. ÖZELLEŞTİRMELER Fenerbahçe-Kalamış Yat Limanı için Temmuz ayında gerçekleştirilen ihaleyi 664 milyon dolarla Koç Grubu kazandı. Derince Limanı için Ağustos ayında gerçekleştirilen ihaleyi 543 milyon dolarla Safi Katı Yakıt Sanayi ve Ticaret kazandı. Milli Piyango - Şans Oyunları Lisans Hakkı için Ağustos ayında yapılan ihaleyi 2 milyar 755 milyon dolarla Net Şans - Hitay ortak girişimi kazandı. Kemerköy ve Yeniköy Termik Santralleri ile Kemerköy Liman Sahası ihalesini 2 milyar 671 milyon dolarla IC İçtaş Enerji Üretim ve Ticaret AŞ kazandı.