18.11.2014 Salı 09:14
Japonya ekonomisi bu yılın üçüncü çeyreğinde beklenmedik bir biçimde resesyona girdi ve Başbakan Shinzo Abe’nin satış vergisinde planlanan artırımı ertelemesi ve erken seçim çağrısı yapması için zemin hazırladı. Şinzo Abe, durgunluğun pençesindeki Japon ekonomisini canlandırmak için 2013 başında sunduğu programın başarılı olmasıyla ekonomi literatürüne “Abenomics” kelimesini kazandırmıştı. İHRACAT VE İÇ TÜKETİM ZAYIFLADI Japonya’da açıklanan son veriye göre, GSYH üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 1.6 daralma kaydetti. Retures anketine katılan Ekonomistler GSYH’nin yüzde 2.1 artacağını, The Wall Street Journal tarafından görüşleri alınan 18 ekonomist ise ortalama yüzde 2.25’lik büyüme olacağını öngörüyordu. İki çeyrek için daha önce yüzde 7.1 olarak açıklanan daralma ise yüzde 7.3 daralmaya revize edildi. Ekonominin daralmasında ihracatın zayıflaması ve iç tüketimin canlanmaması rol oynadı. Yavaş geçen 20 yıllık bir sürenin ardından dünyanın en büyük 3. ekonomisini yeniden canlandırma çabası içerisine giren Başbakan Abe’nin önümüzdeki yıl gerçekleştirilmesi gereken satış vergisi artışlarını bu hafta içi iptal ederek aralık ayında seçim çağrısında bulunması bekleniyor. Danışmanlar, Başbakan’ın vergi artışlarını erteleme seçeneğinin Japonya Merkez Bankası tarafından 31 Ekim’de artırılan parasal genişleme önlemleriyle birleştiğinde “Abenomics” olarak da bilinen ekonomik planın işlemeye devam etmesini sağlayacağını umuyor. ÜST ÜSTE 2 ÇEYREKLİK DARALMA YAŞANDI Büyüme verileri Abe’nin önündeki zorlukların boyutunu da ortaya koydu. Temmuz-Eylül dönemindeki çeyrekte milli gelir yıllık bazda yüzde 1.6 düşerken, bir önceki çeyrekte bu daralma yüzde 7.3 olarak gerçekleşmişti. Bu da Japonya’nın resesyonun tanımlarından birisini tutturduğu anlamına geliyor: Üst üste 2 çeyreklik daralma. Japonya Merkez Bankası’nın parasal genişlemeyi artırma kararının ardından ralli yapan Nikkei endeksi yüzde 3 değer kaybederek günü 16 bin 971 puandan kapadı. Japonya’nın resesyona girmesi, Çin’de batık kredilerin yüksekliği, Avrupa’da ekonomilerin yavaş bir performans sergilemesi ve ABD hisse işlemlerindeki hacim düşüklüğü küresel ekonomik beklentilerde yeniden bir tedirginlik olabileceği sinyalini veriyor. Diğer yandan Almanya Merkez Bankası Bundesbank, yatırımların artırılmasının Avro bölgesine de Alman ekonomisine de katkıda bulunmayacağını belirtti. Bundesbank açıklaması, zor durumdaki Avro bölgesi ekonomisi için daha fazla harcama yapmak konusunda isteksiz olan Berlin’in tavrını güçlendirdi.