10.12.2021 Cuma 16:23
WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın nişanlısı Stella Moris, İngiltere Yüksek Mahkemesinin Assange'ın ABD'ye iade edilebileceği yönündeki kararını "tehlikeli" bulduklarını ve Yargıtayda temyize gitmeyi planladıklarını söyledi. Moris, İngiltere Yüksek Mahkemesinin, Assange'ın ABD'ye akıl sağlığıyla ilgili endişeler nedeniyle iade edilemeyeceği yönündeki karara ilişkin temyiz başvurusunu kabul etmesinin ardından mahkeme önünde açıklama yaptı. İlk davayı kazanmaların ardından bir yıl geçtiğine işaret eden Moris, "Julian, iki buçuk yıl Belmarsh Hapishanesi'nde ve aslında 7 Aralık 2010'dan beri şu veya bu şekilde 11 yıl tutuklu durumda. Bu ne zamana kadar devam edebilir? Bugün Uluslararası İnsan Hakları Günü, ne utanç. Bugün bu karara varmak ne kadar da alaycı." dedi. "Yanlış ve tehlikeli" karar karşısında "savaşacaklarını" söyleyen Moris, "Her neslin destansı bir mücadelesi vardır ve bu da bizim mücadelemiz. Çünkü Julian, özgür bir toplumda yaşamanın, basın özgürlüğüne sahip olmanın, gazetecilerin hayatlarının geri kalanını hapiste geçirmekten korkmadan işlerini özgür bir şekilde yapmasının ne anlama geldiğinin temellerini temsil ediyor. Julian, tüm özgürlüklerimizi ve tüm haklarımızı temsil ediyor." diye konuştu. - Karar Yüksek Mahkemenin kararında, ABD'nin Assange'ın süper güvenlikli hapishanelerde tutulmayacağı, ceza alması durumunda vatandaşı olduğu Avusturalya'ya gönderileceği ve tutukluluk döneminde psikolojik tedavi alabileceği yönündeki teminatlarının yeterli bulunduğu belirtildi. Assange'ın avukatlarının bu teminatların tersine çevrilebileceği yönündeki savunmalarını ise reddeden mahkeme, hükmü, iade ile ilgili siyasi karar verilmesi için İçişleri Bakanlığına iletilmek üzere alt mahkemeye gönderdi. - 175 yıla kadar hapis ABD, Londra'nın dışındaki Belmarsh Hapishanesi'nde tutulan Assange'ı bilgisayar korsanlığı ve casusluğu dahil 18 suçtan yargılamak için İngiltere'den iadesini istiyor. İade edilmesi durumunda 175 yıla kadar hapis cezası alabileceği belirtilen Assange'ın destekçileri ve avukatları, Assange'ın yaptıklarının gazetecilik faaliyeti olduğunu, suçlamalarda siyasi amaç güdüldüğünü, akıl sağlığının risk altında olduğunu ve ABD hapishanelerindeki koşulların İngiltere'nin insan hakları yasalarını ihlal ettiğini belirtiyor. ABD, Assange'ın yayımladığı belgelerle kendileri adına çalışan Irak ve Afganistan'daki yerel personel veya muhbirlerin hayatını riske attığını öne sürerek gazetecilik veya yayıncılığın suç işleme izni vermediğini savunuyor. Basın örgütleri ise Assange'ın yayımladıkları nedeniyle yargılanmasının kötü bir örnek oluşturacağını ve bundan sonra ABD'nin herhangi bir gazeteciyi casusluk suçlamasıyla yargılayabileceğini vurguluyor. - Dava süreci Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 2010'da, aralarında ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren çok sayıda gizli belgeyi yayımlamıştı. ABD'nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç'e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012'de Ekvador'un Londra Büyükelçiliğine sığınmıştı. Assange, Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'ne konulmuştu. Mahkeme, Assange'ı bu suçtan 50 hafta hapse mahkum etmişti. 50 haftalık cezasını dolduran Assange'ın iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti. Duruşmaların ardından 4 Ocak'ta, Assange'ın intihar riskinin yüksek olduğunu ve ABD hapishanesinde özel idari önlemlere tabi tutulacağını, özellikle de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle "gerçek bir risk altında" olduğu gerekçesiyle ABD'nin iade talebi reddedilmişti. ABD ise karara itiraz ederek Assange'ın iadesini istemişti. ABD, temyizi kazanabilmek için WikiLeaks kurucusunun yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulmayacağı ve hapis cezasını ülkesi Avustralya'da çekebileceği taahhüdünde bulunmuştu. Savunma ekibi ise CIA'in, Assange'ı Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinde saklandığı sırada kaçırma ve öldürme planı yaptığına ilişkin haberleri dayanak göstererek can güvenliğine vurgu yapmıştı.