04.06.2014 Çarşamba 08:51
Rabia Sultan Turgut'un haberi / yazete.com Türkiye, tarihinde ilk kez Cumhurbaşkanını seçmek için 10 Ağustos’ta sandık başına gidecek. İktidar partisinden gelen son açıklamalar Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e aday olacağı iddialarını güçlendirirken muhalefette ise durum çok farklı. CHP ve MHP’nin hali hazırda çatı aday belirleme hususunda çalışmalarına devam ediyor. BDP ve HDP’de de ortaya çıkan bir isim henüz yok. Adayların açıklanacağı tarih, 3 Temmuz’a sadece bir ay kala en merak edilen konulardan biri ise Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e çıkması durumunda, Ak Parti Genel Başkanlığı'nı kime bırakacağı. Son günlerde Ak Parti içerisindeki önemli isimlerin açıklamaları Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün partinin başına geçmesi gerektiği yönünde. Ancak Gül’ün ikna edilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir açıklama da, Ak Parti İstanbul Milletvekili, İsmet Uçma’dan geldi. Uçma, yapılan kamuoyu ve teşkilat araştırmalarının neredeyse tamamının Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e çıkması yönünde olduğuna dikkatleri çekerek, Ak Parti kurulduğu günden itibaren hiçbir zaman milletimizin arzusu dışında hareket etmemiştir. Dolayısıyla Başbakanımızın, milletin bu arzusunun dışına çıkma lüksü yoktur” dedi. “Abdullah Gül’ü sadece Başbakan Erdoğan ikna edebilir” Köşk seçimleri sonrasında, Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı seçilirse istifa edecek ve Ak Parti, ilk 45 gün içerisinde kongreye gidecek. Yapılacak kongrede partinin başına geçecek isim ise çok önemli. İsmet Uçma, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konumu, tarzı, üslubu ve yaklaşımı ile Türkiye için büyük önem arz ettiğini vurgulayarak, “Sayın Gül'ün, Ak Parti için önemi çok büyüktür. Partimizin kuruluşunda büyük emeği vardır. Cumhurbaşkanı Gül’ün kendisinin olmadığı bir Ak Parti’nin görebileceği zararları göze alamayacağını” düşünüyorum dedi. Ak Parti’de asla bir insan kaynağı sorunu olmadığına dikkat çeken Uçma, konuyla ilgili şöyle konuştu: Sayın Gül, Başbakanımız ile yer değiştirirse, pusuya yatmış sırtlanlar gibi aslan payından pay bekleyen fırsatçılara, fırsat tanınmamış olur. Sayın Gül’ün ikna edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu kim yapabilir? Bunu sadece Başbakanımız yapabilir. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından 45 gün içerisinde yapılacak kongrede Abdullah Gül’ün Ak Parti ailesinin büyüklerinden biri olarak partimizin başına geçmesini hasretle bekliyorum. Bu süreçte muhtemelen Bülent Arınç geçici Başbakan olacaktır. Nitekim çok da şık olur. Seçim sonrası yapılacak Genel Kurul için kan değişimi başladı Son günlerde Ak Parti il ve ilçe teşkilatlarında yaşanan istifalar, merak konusu olmuştu. Nitekim, 30 Mart seçimleri sonrasında AK Parti, seçim değerlendirmesi ve yönetimlerle ilgili teşkilattan düzenli rapor alıyordu. Parti içerisinde bir bayrak yarışı olarak nitelendirebileceğimiz bu süreç, Ak Parti Genel Merkezi'nde yapılan istişarelerin sonucunda çıkan bir karar. Yaşanan değişimlerin “istifa ve parti içerisinde çatlak mı var?” şeklinde değerlendirilmesine karşı çıkan İsmet Uçma, Ak Parti teşkilatı içerisinde böyle bir durumun söz konusu olmayacağını, her kademedeki partililerin bu duruma asla fırsat vermeyeceğini söyledi. Parti teşkilatı içerisinde yaşananların sadece bir bayrak yarışı ve nöbet değişimi olduğunu ifade eden Uçma, konuyla ilgili şöyle konuştu: "Her arkadaşımız bizim için çok kıymetli ve değerlidir. Ak Parti’nin başarısının en önemli nedeni, Başbakanımızın bütün teşkilat kademelerinden gelen bir lider olması ve teşkilat organizasyonundaki başarısıdır. Bütün kademelerde olan arkadaşlarımızın katkısı çok büyüktür ama kadınlar ve gençler bizim için çok önemlidir. Eğer Başbakanımız, teşkilat ve siyasetin tüm kademelerinde onları en ön safa çekmiş olmasaydı, Türkiye'nin reformları bu derece başarılı olmazdı. Çok büyük bir tarih yazılıyor. Bu büyük tarih karşısında kişisel ve bireysel tarihlerin hiçbir önemi yoktur. Bu büyük tarih karşısında kişisel tarihler ve paletler anılmaya bile değmez. Ak Parti teşkilatlarında bayrağı teslim alan koşucu bayrağı kendisine teslim eden ile birlikte koşar. Ak Parti'yi diğerlerinden ayıran en önemli özellik de budur. Çatlak iddiaları asla doğru değildir. O iddialar spekülasyondan ibarettir. Teşkilatlarımız bizim kılcal damarlarımızdır. Onlar bizim her şeyimizdir. Onlarla övünüyor ve gurur duyuyoruz. Bu durum, yapılan istişareler sonucunda Başbakanımızın Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımıza "böyle olması uygundur" dediği bir durumdan başka bir şey değildir"