21.07.2014 Pazartesi 08:51
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Kimse Kıbrıs Türklerinin geri adım atmasını, adanın ortak sahibi olmaktan vazgeçmesini ve bir Rum devletinde azınlık olarak yaşamayı kabul etmesini beklememelidir” dedi. Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 40’ıncı yıldönümü nedeniyle Lefkoşa’da düzenlenen kutlamalara katılan Gül, özetle şunları söyledi: DERİN ACILARA İZİN YOK “Cumhurbaşkanı olarak ilk yurtdışı ziyaretini KKTC’ye yapmıştım. 7 yıllık görev sürem bitmek üzere. Son yurtdışı ziyaretimi cumhurbaşkanı olarak yine KKTC’ye yapmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Sizlere 75 milyon kardeşinizin sevgi ve selamlarını getirdim. Barış Harekâtı, Kıbrıs’ın tarihinde bir dönüm noktasıdır. Barış Harekâtı, Türkiye’nin Kıbrıs Türkünü her şekilde ve her zeminde koruma azim ve kararlılığının ifadesi olduğu kadar derin acıların tekrarlanmasına izin verilmeyeceğinin de bir taahhüdüdür. 20 Temmuz 1974’te Girne kıyılarında tutuşan meşale Kıbrıs Türk halkının yolunu aydınlattı. Eşitlik ve özgürlük mücadelesinin devam ettiği tüm bu süreçte Türkiye ve KKTC, Kıbrıs meselesinin adil ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması için samimiyetle çaba sarf etmiş, üzerlerine düşen her türlü fedakârlığı yapmışlardır. Türk tarafı olarak bugüne kadar ortak milli davamızı azim ve inançla belirli bir noktaya getirmiş bulunuyoruz. Kıbrıs Türk halkını çözümsüzlüğün mağduru haline getiren mevcut statükonun ilanihaye sürmesine müsaade etmeyeceğiz. 50 YILDIR BARIŞ GÜCÜ BURADA Geçtiğimiz mart ayı BM Barış Gücü’nün Kıbrıs Türklerini Rum saldırılarına korumak amacıyla adaya konuşlandırmasının 50’nci yıldönümüdür. Dile kolay yarım asırdır Barış Gücü bu adada. Bu gerçek hatırlanmadan Kıbrıs meselesinin çözümü de zordur. Kıbrıs sorunu Rumların Türkleri 1960’da kurulan ortaklık devletinden dışlama, adada birlikte yaşama ve adayı birlikte yönetme muhatabının mutabakatını terk ederek devleti gasp etmeye çalıştıkları 1963 yılından bu yana uluslararası toplumun gündemindedir. Bu işin çözülmesi zamanı çoktan gelmiştir ve geçmektedir. Rum tarafındaki seçimlerin ardından müzakere süreci bu yıl 11 Şubat’ta yeniden başlamıştır. Uluslararası camiada oluşan beklenti Türk tarafında da umut yaratmıştır. Ancak yaratılan bu beklentinin gerçek olabilmesi siyasi irade ve kararlılık gerektirmektedir. Başta AB olmak üzere uluslararası toplum verdiği sözlerini yerine getirmelidir. Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı bu haksız uygulamaların siyasi, hukuki, ahlaki, insani hiçbir açıdan izahı mümkün değildir. Türk tarafı 2004’te Annan Planı’na ‘Evet’ diyerek çözüm iradesini gösterdi ama Rum tarafı ‘Hayır’ dedi. Bunu hiçbir zaman unutturmamak lazım. SU PROJESİNDE SONA GELDİK Türkiye’den KKTC’ye gelecek su projesinde sona yaklaşıldı. Bu proje iki ülke arasındaki dayanışmayı yeni bir fiziki bağla pekiştirecek. Su sadece adanın kuzeyine değil, tamamına hayat vermesi ve adil ve kalıcı çözümü taçlandırması en samimi arzum. 40.YIL MESAJLARI TÜRK ve KKTC bayraklarıyla tören alanına gelen Kıbrıs Türkleri, ellerinde ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazılı dövizler taşıdı. KKTC vatandaşları İsrail’i protesto eden dövizler de taşıdı ve zor günler geçiren Irak Türkmenlerine de mesaj gönderdi. Kayseri’de ise Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 40’ıncı yılı dolayısıyla Türkiye’nin bazı illerinden ve yurtdışından gelen yaklaşık 200 Kıbrıs gazisi, Kartal Şehitliği’ni ziyaret etti. Daha sonra 40 yıl önce harekâta katılmak için ayrıldıkları 1’inci Komando Tugay Komutanlığı’na giden gaziler, duygulu anlar yaşadı, Türk bayrağına sarılarak öptü. Protokole gelen Alime Döner (11) Gül’e bir mektup ve fotoğraf verdi. Fotoğrafta Alime’nin yanındaki kardeşi Medine’nin (3) karnındaki Türkiye haritasını andıran leke vardı. Gül de bunu diğer konuklarla paylaştı. (Hürriyet)