01.09.2014 Pazartesi 12:24
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 25 Aralık soruşturmasında takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararında “Türkiye Cumhuriyet Başbakanı’nın örgüt lideri olarak gösterilmesi ve ’Dönemin Başbakanı’ ibaresi kullanmak suretiyle, fezleke düzenlenmesi, soruşturmayı hazırlayanların hukuki bir soruşturma görünümü altında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiklerini ortaya koymaktadır” denildi. Eski İstanbul Cumhuriyet savcısı Muammer Akkaş tarafından başlatılan 25 Aralık soruşturmasında arlarında çok sayıda ünlü iş adamı hakkında gözaltı kararı alınmıştı. Adliye önünde bildiri dağıtma ile de gündeme gelen Savcı Akkaş, “basına bilgi sızdırdığı” gerekçesiyle soruşturmadan alınmış; yerine Cumhuriyet Savcıları İsmail Uçar, İrfan Fidan ve Fuzuli Aydoğdu görevlendirilmişti. Üç Cumhuriyet Savcısı tarafından ele alınan soruşturmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan ve çok sayıda iş adamı ifade vermişti. Dosya üzerinde incelemesini tamamlayan savcılık Necmettin Bilal Erdoğan, iş adamları Ömer Faruk Kalyoncu, Nihat Özdemir, Berat Albayrak, Ahmet Çalık, Turgay Ciner, Ünlü sanatçı Orhan Gencebay ve gazeteci yazar Ahmet Hakan Coşkun’un da aralarında bulunduğu 96 kişi hakkında 25 Temmuz tarihinde takipsizlik kararı verdi. Savcılık tarafından verilen 141 sayfalık takipsizlik kararında “Türkiye Cumhuriyet Başbakanı’nın örgüt lideri olarak gösterilmesi ve ’Dönemin Başbakanı’ ibaresi kullanmak suretiyle, fezleke düzenlenmesi, soruşturmayı hazırlayanların hukuki bir soruşturma görünümü altında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiklerini ortaya koymaktadır” denildi. Takipsizlik kararında “Her ne kadar şüphelilerin örgüt kurdukları, yönettikleri ve bu örgütün faaliyeti kapsamında ihaleye fesat karıştırdığı iddiaları üzerine soruşturma başlatılmış ise de şüphelilerin bir birleriyle irtibatlarının hiyerarşik bir yapılanma içerisinde olmadığı, şüphelilerin suç işlemek amacıyla bir araya geldiklerine dair delil elde edilemediği, örgütün unsurlarından suç işlemede devamlılık unsurunun meydana gelmediği anlaşılmakla dosyada adı geçen tüm şüpheliler hakkında örgüt kurmak ve örgüt üyesi olmak suçlarından kovuşturmaya yapma yer olmadığına karar verilmiştir” ifadelerine yer verildi.